"Bir gün gelecek"

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan hekate22
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

hekate22

Elit Üye
....Ateşten kalkanını kaldırdı ve sonsuza dek kaybolmuş gibi görünerek sonsuzluğa doğru akıp gitti....

"Bir gün gelecek" diyor Eyüp'ün kitabı, " Tanrı'nın oğulları Rab'bin önünde kendilerini sunacak ve Şeytan da aralarında olacak. Ve Rab Seytan'a şöyle dedi: ' Sen nereden geldin?' Seytan Rab'be şöyle cevap verdi " Yeryüzünde bir ileri bir geri dolaştım, bir aşağı bir yukarı,"

Eğitimli bir gezgin Doğu'da bulunan Gnostik bir Incil'de ışığın doğuşu Lucifer'in lehine olarak şu şekilde açıklanmaktadır :

"Kendinin farkında olan gerçek, yaşayan düşüncedir. Gerçek, kendinde olduğu gibi düşüncedir ve formüle edilmiş düşünce de konuşmadır. Ebedi Düşünce bir form dilediği zaman: 'Işık olsun' dedi. Şimdi konuşan bu Düşünce, Kelam'dır ce Kelam, ' Işık olsun' demiştir, çünkü Kelam'ın kendisi zihinlerin ışığıdır. Ilahi Kelam olan müdahale edilmemiş ışık parlar, çünkü görülmek ister."

Bir önceki " kuyruklu Yıldız " başlıklı yazımın devamı dır bu. Incilden refarans gösterildiği için ekledim; ve de, görmüş olduğum bir rüya ile bir bağlantısı ne kadar olur bilmiyorum.

Bu rüya açıklanamaz bir durumdaydı ve çok karanlık, not bile alamadım çünkü ne yazacağımı bulamadım adeta kelime ve harf kaybolmuştu. Bu ilk kez başıma gelmişti. Onun hakkında tek söyleyeceğim sey, yüksek bir tedirginlik hissiydi ve korku vardı. Hayır! ne söylesem o korku ve endişeyi anlatamam. Baslamak icin bile kelime bulamıyorum. Sadece düşünebildim: Kelam yoktu ve çok karanlıktı. Nasıl bir şeydi, neydi, bu nasil bir kanaldan dı?
Sadece aklıma gelen şuydu, kelimenin olmadığı , kelâmsız bir yer olmalıydı ve fok karanlık olmasindan dolayı ışıksız'dı...
Aın Sof'u düşündüm ama orada ışık vardı, kelam da, ama geriye ne kalıyor, Aın; hiçlik mi desem bilemiyorum ama orada çok karanlık ve korkunç şey vardı yani bir insan hatta iki. Sadece bu kadarını söyleyebiliyorum. Ve aklıma ışık geldi...

Sanırım daha fazla öteye gitmek için daha da düşünmem gerekecek. Bir fikri olan olursa diye düşünerek bu paylaşımı yaptim, biliyorum çok da açıklayıcı bir yazı değil, sadece biraz daha kendimin açıklamasına, yardımcı olabilecek bir beklentim oluşmuştur. Biraz zor iki gün geçirdim bu rüyadan dolayı. Bilişsel ya da çakrasal bir olayda olabilir; ya tıkanma veya açılma, 🙂 açıkca bilemiyorum, biraz kafam karışık, ilk kez böyle açıklayamadığım bir hal oluştu ve biraz önce yönetici arkadaşın Ay üzerine yazdıkları beni rahatlattı, gerçekten iyi durumda değildim. Ay enerjisi, müthiş bir şey...
 
Sadece düşünebildim: Kelam yoktu ve çok karanlıktı. Nasıl bir şeydi, neydi, bu nasil bir kanaldan dı?
Sadece aklıma gelen şuydu, kelimenin olmadığı , kelâmsız bir yer olmalıydı ve fok karanlık olmasindan dolayı ışıksız'dı...
Aın Sof'u düşündüm ama orada ışık vardı, kelam da, ama geriye ne kalıyor, Aın; hiçlik mi desem bilemiyorum ama orada çok karanlık ve korkunç şey vardı yani bir insan hatta iki. Sadece bu kadarını söyleyebiliyorum. Ve aklıma ışık geldi...

Kör bir adam gece vakti elinde fener, omuzunda testi ile yürürken boşboğaz biri yaklaştı ve '' Ey şaşkın, gece ile gündüzün farkı var mı senin nazarında ? Elindeki fenerin sana ne yararı olabilir ? '' dedi.

Kör adam güldü, '' Bu feneri benim gibi körler için değil senin gibi sersemler için taşıyorum. Ta ki gelip bana çarpmayasın, testimi kırmayasın. '' dedi.

Zahirde, biri gören diğeri görmeyen iki adam vardır ; hakikatte ise ikisi de insandır. Tıpkı aydınlık ve karanlık gibi.. Aydınlık ve karanlık zahirde iki zıt kutuptur ; hakikatte ise ışıktır.

Yukarıdaki hikayenin sahibi der ki ; bilmek ile bilmemeyi bir tutma. Dalgalanan sensin. Dalgaların çoğu içinde görünen, yine sensin. Gör ki alemin cismine üflendin ; kendinden kendine tecelli edersin..
 
Kör bir adam gece vakti elinde fener, omuzunda testi ile yürürken boşboğaz biri yaklaştı ve '' Ey şaşkın, gece ile gündüzün farkı var mı senin nazarında ? Elindeki fenerin sana ne yararı olabilir ? '' dedi.

Kör adam güldü, '' Bu feneri benim gibi körler için değil senin gibi sersemler için taşıyorum. Ta ki gelip bana çarpmayasın, testimi kırmayasın. '' dedi.

Zahirde, biri gören diğeri görmeyen iki adam vardır ; hakikatte ise ikisi de insandır. Tıpkı aydınlık ve karanlık gibi.. Aydınlık ve karanlık zahirde iki zıt kutuptur ; hakikatte ise ışıktır.

Yukarıdaki hikayenin sahibi der ki ; bilmek ile bilmemeyi bir tutma. Dalgalanan sensin. Dalgaların çoğu içinde görünen, yine sensin. Gör ki alemin cismine üflendin ; kendinden kendine tecelli edersin..
Bunu biliyorum ve çok doğru buluyorum; ki bu yüzden sıkıntımı paylaştım ve düşüncemin yarısını onaylamıştım. Diğer kısmı için ise, yazdığınız üzerine " bendeki sorun ne?" ye daha odaklandım ve bu akşam da gördüğüm bir rüya üstüne,' acaba ne yaptım?' diye düşündüğümde sağ gözümde bir damla yaş biriktiğini farkettim. Aşırı bir merhamet...sanırım bulucam; yapmadığımı düşündüğüm şeyde, aklıma, birimiz hepimiz olduğu geldi. Çünkü, bu duruma, okultizm sayfasında şahit olduğum negatif tartışma sonucunda geldim; sadece seyirci konumdaydım ve insanoğluna duyduğum tiksintiden olsa gerek çünkü bende bir insandım yada gibiydim...bilmiyorum, sadece kendimle ilgili bir sebep arıyorum...o rüya ve üzerine bu akşam ki ikinci rüya da gelince...

Cevap için teşekkür ederim🙂
 
Geri
Üst