DreamLucid35
Kayıtlı Üye
3.dünya savaşı zaten çıktı gizliden. Terör tüm dünyayı ele geçirdi. Toplu ölümler canli bombalar bunlar mehdinin gelisi olabilir mueeviligimden şüphe ettim
bu saçmalıklara hala inanan var mı ? ..ırak ın suriye nin iran ın libya nın mısır ın bunlara inanan bangladeş hinduların büyük kısmı araplar türk ülkeleri vs bunların halini görmüyor musunuz? başınıza koyuyorlar bir kukla din üzerinden ne söylese inanıyoruz....gidişat kötü
bizide bilgilendirirsen sevinirim menzille ilgiliAdıyaman-Menzil'den ve Gavs Hazretlerinden gelecek haberlere odaklandım.
ben kutsal kitabımızın da değiştirildiği düşüncesindeyim bu konularda epey bilgi sahibisiniz sn chillout önerebileceğinz bir kuran-ı kerim kaynagı varmıdır
Hukuk metinlerinde mecaz-yan anlam kullanılmaz. Amacı herkes tarafından net ve doğru biçimde anlaşılabilmesidir. Buna gerçekten inanıyorsanız inancınız çok zorlama. 93 milyar uzunluğundaki evreni yaratan yaratıcı bir buçuk milenyum boyunca yanlış anlaşılacak bir kelime yerine net bir ifade kullanamıyor mu?Yakinas yanlis bir sey demiyor. O kelimenin anlami ön kesmektir türkcede ve dogrudur.Her lisanin bir manatigi var, bu yuzden Kuran arabca indilirldi diye alti ciziliyor ayette.Arabca direk bir lisana cevirlecek bir lisan degildir. Bir kelimenin bir cok manasi vardir.
El insanin özelliklerinin hizmetcisidir, bir insan kerem sahibi ise eli ile verir,gaddar ise eli ile döver. Merhametli ise eli ile sever vs..Vasiftan bir taleb dogar o talebi el isler.
El arabcada ayni zamanda vasiflari kapsayan bir kavramdir.Birinin elini kes diyorsa onun vasiflarini kes diyordur. Yani ortaya koydugu hirsizlik fiilinin türedigi o vasfini kes, yoksul ise as is ver, cahil ise ögret hirsizlik cirkindir haksizliktir diye.Herseye ragmen önünü kesmediysen uzaklastir onu toplumdan.
Türklerdede var bu mantik.
O islerden ben elimi agayimi kestim ! Elinizi ayaginizi satirlami kestiniz ? Hayir!
Elimden bir fiili ayagimdan cikacak olan bir fiili bu islerin hizmetine sunmaktan kestim. Kesilen sey fiil organ degil.
Allah diyorki; Iki elim ile yarattigim Adem'i... iyide Allah'in eli mi var ? Eli yok ama vasiflari sifatlari var, iki el demek cemal ve celal sifatlarimla yarattim demek.
Rasulullah hangi hirsizin elini kesmis ? Varmi böyle bir örnek.
Hatta bu konuda bir hadise yasanir, ve bu hadiseden dolayi bir ayet iner, Nisa suresinde. Rasulullah kimsenin elini kesmemistir.
Hic bir Kuran tevsircisi kurani rasulullah kadar yansitamaz, rasulullah zaten birsey de yazmadi o direk yasadi yansitti, ve o el bacak kesmedi.
Yoksulu doyurdu yetimi barindirdi, bunu tavsiye etti zaten bir ayettir bu.Ve hirsizlik yoksul icin yetim icin nerdeyse mecburi istikamettir bugun bile.
Rasulullah da yok ise hirsizin elini kesmek, o halde iki cikis yolu var, ya rasul ayete itat etmedi, yada ayeti biz yanlis anliyoruz.Rasulde süphe yoksa, sorun bizdedir degilmi.
Arabca düz bir lisan degildir, aslinda bana göre türkcede degil. Bir cok mana kullanilir.Mesela Iki yay kadar yakin oldu bu bir manadir, atasözü gibi.
Yada tuva vadisinde ayakkabilarini cikartmasini taleb ediyor, iyide cölün ortasinda neden ayakkabi cikartilirki, cünki bu ayakkabi davasi bir manadir.
Hurileri disi olarak kabul ederiz, iyide o ayette disilik namina tek bir sey yokturki.
Salati salavat cekmek olarak kabul görürüz iyide salavat cekilmez ki. Kaldiki namaz diye degistirilen salaat cümlesinin namazdan sonra bir cok acilimi vardir, biz onu namaza haps ettik.Bir cok örnek yani..
Ve dersekki eskiler bunu cözemedide bizmi cözecegiz, eski dediklerimiz de kendi devirlerinin yenileriydi.Evvel ve Ahir olan bir kitabin eskisi yenisi olmaz ki. Bu kitap devirleri insaa ediyor. Adi bu yüzden Okunan, yani Kur'an.
Hukuk metinlerinde mecaz-yan anlam kullanılmaz. Amacı herkes tarafından net ve doğru biçimde anlaşılabilmesidir. Buna gerçekten inanıyorsanız inancınız çok zorlama. 93 milyar uzunluğundaki evreni yaratan yaratıcı bir buçuk milenyum boyunca yanlış anlaşılacak bir kelime yerine net bir ifade kullanamıyor mu?
Saying Furking, bahsettiğiniz kavramlardan haberdarım. Dedikleriniz doğru, ama din toplumu düzenleyen bir olgu olduğundan, yaratıcının emir ve yasakları muhkem ayetler sınıfında olmalı. Aksi takdirde mutlak doğrulardan bahsedemeyiz, yaratıcının emirleri yoruma açık olmuş olur. Halbuki dinin sağladığı şey tam da bu mutlakiyet olmalı. Emir ve yasaklar yoruma açık değil, net bir şekilde belirtilmiş olmalı. Çünkü bir müslümanın ahlak, ceza, yasak, haram, helal konularındaki ana referansı Kur'andır. Anayasada ve ceza kanunlarında yan anlam ve mecaz anlam kullanılmaz veya mümkün olduğunca azdır, sebebi aynı. Yoksa diğer konularda tabiki de bolca nazım içeren bir kitapta doğrudan anlatım olmaması beklenebilir.Sevgili mabedist. Cahilin eline ilim verirseniz ne olur ? Hayali bile kötü değil miYaratıcının misallerle olayları anlatması, akıyla paralel olarak beynini kullananların mesajı almaları içindir. Kuran iki farklı ayetleri barındırır.
Birincisi muhkem ayetler. Bu ayetler herhangi misal barindirmadan direkt olarak yapılması gerekeni, gecmis bilgileri ve bu gibi konulari barindiran ayetlerdir.
Mutesabih ayetler ise okunduğu anlamin da derininde, o derine indikçe daha da derinleşen ve anlaşılması için belirli bir bilinç seviyesi gerektiren ayetlerdir. Bu ayetler ilahi sistemi anlatır. Sekar sisteminden, üst boyutlardaki işleyişlere kadar birçok bilgiyi barındırır.
Yani Allah'ın vahiy yoluyla bu ilahi bilgileri misaller ile kuluna iletmesi net ifade kullanamamasından değil, (kullandığı ayetler de var açıkladığım gibi) bu mesajları ulul elbablarin, yani ilim sahiplerinin, bilinç evriminde ilerleyen kulların alması içindir.
neden utandınız acaba ? zaman yaklaşıyor az kaldı.Üç gündür gözüm takılıyor başlığa , üç gündür beslenmenin sırrı ve 2016 diye okuyorum..
İçeriğini merak ettim bugün bir bakıyım dedim , utandım ya![]()
2018 oldu 2. ayının 9. günündeyiz olan bir sey görmedim az kaldı derkenneden utandınız acaba ? zaman yaklaşıyor az kaldı.
Bilmelisin ki, Allah Teala Kâbe’ye bir hazine yerleştirdi. Allah’ın Peygamber’i bu hâzineyi ortaya çıkartmak ve infak etmek istemiş, bir yarar görerek bundan vazgeçmişti. Ardından Ömer o hâzineyi ortaya çıkartmak istemiş, Allah’ın Peygamber’ine uyarak arzusundan imtina etmişti. Söz konusu hazine, şimdi de oradadır. Bana gelirsek, o hâzineden Tunus’tayken 598 yılında getirilen altın bir levha bana da gösterildi. Levhada bir yarık vardı. Genişliği bir parmak, uzunluğu bir karış veya biraz daha fazlaydı. Benim bilmediğim bir kalemle kendisine (bir şeyler) yazılıydı. Bunun nedeni, benim ile Allah’ın arasında kalmış bir şeydi. Peygamber’e saygının bir gereği olarak, Allah’tan o levhayı kendi yerine döndürmesini istedim. Onu insanlara göstermiş olsaydım, hiç kuşkusuz, kızılca kıyamet kopardı (büyük bir fitne ortaya çıkardı). Ben de aynı yararı gözeterek onu bıraktım, çünkü Hz. Peygamber anlamsız yere onu bırakmış değildi, ahir zamanda ‘el-Kaim bi-emrillah’ (Allah’ın emrini uygulayan, Mehdi) çıkartsın diye bırakmıştı. Söz konusu kişi, ‘daha önce yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmuşken orayı adalet ve barışla doldurur.’ O hâzinenin bu halife eliyle ortaya çıkartılacağı hakkında belirttiğimiz anlamda bir hadis vardır. Burada hadisi öğrendiğim kimseyi de gördüğüm parçasını da zikretmeyeceğim.neden utandınız acaba ? zaman yaklaşıyor az kaldı.