Benim İcimde Gücmü Var ?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan calosa
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Dikkat ette jeff the killer gibi olmasın durumun.
Bana her sinirlendiğimde mesela inanılmaz bir saldırganlık dürtüsü gelir.
Gerçi şimdi kontrol edebiliyorum ama ilkokul 1 ve 2.sınıfta hiç edemezdim sırf bu yüzden inanılmaz mukaatlarım olmuştu.
Kontrol edemezsen ileride çekilmesi güç bir insan olursun vede sorunlu biri olursun.
Nasıl mı mesela kontrol edemediğim zamanlarda yaptıklarım...

Sınıf arkadaşım el şakası yapıyor diye üçgen metal cetvelle kafasını yarmıştım , aynı arkadaş benden intikam almak gibi bir düşünceye girdi diye bu seferde yumruk atıp 2 dişini kırdım.
Artistlik yapan sınıfın en uzun boylu çocuğu (ileride iyi birer arkadaş olduk)
bana dayılanınca sivri uçlu kalemi eline sokmuştum.
Bizim oturduğumuz apartmandaki çocuğu 2-3 metre aşağıdan göğsüne tekme atarak ''this is sparta'' tarzında aşağıya atmıştım.
Tartıştığım arkadaşımı ilk önce sağlam bir dövüp , asfalt zemine suratını iyice sürtmüştüm.

Şimdi diyeceksiniz bunlarla nasıl ''arkadaş'' sın.
Daha sonraları pek azıyla dostluğum oldu zaten , hani dedim ya çekilemez ve istenmeyen kişi olursun , işte bunun eksi getiriside bu.
Daha sonra bunlar grupça beni dövmeye gelmişlerdi mesela.
Onları da dövmüştüm , işin farklı yanı bu sefer combo yaptım.

Benzer olayları yaşayan biri olarak bu ''güç'' değildir.
Tabi profesör değilim ben bu benim görüşüm.
Ama bence bu güçten çok hayvani bir dürtüdür.
Bir aslanın sadece öldürmeye programlanmış gibi avına kitlenmesi ve onu avlaması gibi.
Bu dürtü şuan benim için kontrol altında en şiddetli şekilde bedenimde hissettiğim anlar ise haksızlığa uğradığım herhangi bir zaman.

Ama şöyle bir durum var ''sen hep böyle şiddete meyilli birimisin''.
Mesela benim asıl göz rengim ela ama sinirlendiğimde ise resmen kırmızıya dönüyor.
Nickname olarak boşuna Frozen Soul ismini koymadım.
İsimin anlamı beni cidden yansıtır , bu durum en az benim varlığım kadar gerçek.
Dedem öldüğünde babam bile ağlarken ben televizyon izliyordum.
12 yıllık kedim öldüğünde hiç bir şey hissedemedim.
Oysa ki onu dünyada ki her şey den çok severdim , tam 12 yıl sevginin en saf hali ile kucaklamıştı beni.
Resmen aramızda telepatik bir bağ bile kurulmuştu , onun karşımdayken nereye gidip ne yapacağını , hareketlerini tahmin edebiliyordum.
Hiç sesini çıkarmazdı , göz yolu ile konuşurdu , sadece bakar ve bir şey istediğini anlatırdı sessizce ve anlardımda.
Özgürdü de ev kedisiydi evet ama her gün dışarıya salardım onu gezebilsin diye 30 dakika içinde gelirdi.

Evet biraz iç dökmek gibi oldu ama onun gidişine , ruhumla bir olan varlığın gidişine dahi resmen ağlayamadım.
Belli bir yere kadar ancak bu dürtüyü üstün bir özellik yada güç olarak görebilirsin.
Bu dürtünün bana attığı ve etrafımdakiler eksilmeye devam ettikçe atmaya devam edeceği kazık budur.
Dediğim gibi kedim'e ve pek çok anlatmadığım üzücü olaya dahil ağlayamadım tabii ki en çok kedimin yasını dahi tutamam koydu bana.
Ruhum sanki öz benliğine hakaret edercesine ruhsuz donmuş ve kaskatı orada en taş kalbi bile yumuşatacağı zannedilen aşk'a dahil yer yok.
Aşık olamadım demiyorum.
Oldum hemde adam gibi.
Ama benim gibi birinde bu sadece 1 hafta sürdü.


Yaşın fazla ilerlemeden bu olayı yoluna koy.
Çünkü bu şey resmen lanetli bir şey.
İyi ve güzel bir yanı yok , bu bu kadar lanetli bir şey olmasaydı.
Seri katiller insan hasat etmek yerine , sevgi tohumları ekerdi.


-Frozen Soul-
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst