Auranın bozulması

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Ori
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Ori

🌙
Moderator
Aura, fiziksel, duygusal ve ruhsal durumları gösterebilir. Aura bozulduğunda, çeşitli olumsuz etkiler ortaya çıkabilir.

1. Duygusal Dengesizlikler
Bireyler duygusal dengesizlikler yaşayabilir. Bu, kaygı, korku, huzursuzluk veya depresyon gibi duygusal durumların artmasına neden olabilir. Duygusal dengeyi sağlamakta zorlanan bireyler, genel yaşam kalitelerinin düşmesine neden olabilir.

2. Fiziksel Rahatsızlıklar
Aura, bazı inanç sistemlerine göre bireyin fiziksel sağlığı ile de bağlantılıdır. Aura bozulması, baş ağrıları, mide rahatsızlıkları veya diğer fiziksel belirtilerle ilişkilendirilebilir. Alternatif tıpta, aura bozulması genellikle bedende enerji dengesizliği olarak kabul edilir ve bu da fiziksel rahatsızlıkları tetikleyebilir.

3. Ruhsal Sorunlar
Bireylerin ruhsal durumları da aura ile bağlantılıdır. Aura bozulduğunda, ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir. Bu, ruhsal bir kriz, içsel huzursuzluk veya kendine yabancılaşma gibi durumları içerebilir. Birey, kendi iç dünyasıyla olan bağlantısını kaybetmiş hissedebilir.

4. Bağlantı Kaybı
Aura, bireyin çevresiyle olan bağlantısını da temsil eder. Aura bozulduğunda, bireyler sosyal ilişkilerinde zorluklar yaşayabilir. Duygusal ve ruhsal dengesizlikler, insanlarla olan etkileşimleri olumsuz etkileyebilir ve yalnızlık hissine yol açabilir.

5. Düşünce Süreçlerinde Değişiklikler
Aura bozulduğunda, bireylerin düşünce süreçlerinde karmaşa yaşanabilir. Konsantrasyon güçlüğü, belirsizlik veya karar verme zorluğu gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu durum, bireyin günlük yaşamını ve işlevselliğini olumsuz etkileyebilir.

6. Enerji Kaybı
Aura bozulduğunda, birey kendisini enerjisiz veya bitkin hissedebilir. Enerji kaybı, genel yaşam kalitesini etkileyebilir ve bireyin fiziksel aktivitelerine olan isteğini azaltabilir.
 
Auramız, etkisi altında kaldığımız diğer tüm auralardan ayrı düşünüldüğünde, yani tek boyutlu bakıldığında, evvelden yaptıklarımızın (girdilerimizin) sprituel dile çevrilip hasat edilmeye ve kullanılmaya devam ettiği bir enerji modelidir.
 
Auramız, etkisi altında kaldığımız diğer tüm auralardan ayrı düşünüldüğünde, yani tek boyutlu bakıldığında, evvelden yaptıklarımızın (girdilerimizin) sprituel dile çevrilip hasat edilmeye ve kullanılmaya devam ettiği bir enerji modelidir.

Bozulmuş olan auramızı düşünce gücümüzle kolayca toparlayabiliriz. Ama bu suni toparlanma çok ta hızla bir şekilde yeniden bozulabilecektir. Düşünceler her zaman fixlenemez çünkü.

Bozulan bir aura, bozulan düşüncelerden değil, bozulan amellerden beslenmeye devam eder. Çünkü amellerimiz, aslında fixlenmiş ve PDF haline gelmiş olan düşünce kalıplarımız olarak taşınamaz mülk haline gelir, Yani muhakemesel algoritmamızı sürekli etkilemeye devam eder.

Düşünce ve amel arasındaki farkı iyi anlamak gerekir.

Düşünce aynı anda hem "0" hem de "1" gibidir. Bir milisaniyede 0'dan 1'e geçebilir.
Amel ise ya "0" ya da "1" dir artık. Ameli oluşturan itici düşüncemiz artık gerçek ve korunmuş düşüncemiz kabul edilir. Çünkü yaşanmışlık hafızamızi oluşturan yapı taşı olmuştur. İtibar edilen bir düşünce rütbesi alır.



Auramızı düzeltmek istiyorsak bunu güzel işler yaparak başarabiliriz ancak. Güzel düşünceler bizi harekete geçirmiyorsa DPF olarak fixlenemezler. Başka düşünceler tarafından kolayca baltalababilirler. Her davranışımız bir düşüncemizi save eden ve onu bir sonraki davranışımız için muhakeme algoritmamıza katan bir girdilemedir.

Semavi dinler açısından bakarsak ta, 5B ye geçtiğimiz zaman sadece amellerimizden çıkan enerjiler yanımıza kar kalacaktır.
 
Son düzenleme:
Bozulmuş olan auramızı düşünce gücümüzle kolayca toparlayabiliriz. Ama bu suni toparlanma çok ta hızla bir şekilde yeniden bozulabilecektir. Düşünceler her zaman fixlenemez çünkü.

Bozulan bir aura, bozulan düşüncelerden değil, bozulan amellerden beslenmeye devam eder. Çünkü amellerimiz, aslında fixlenmiş ve PDF haline gelmiş olan düşünce kalıplarımız olarak taşınamaz mülk haline gelir, Yani muhakemesel algoritmamızı sürekli etkilemeye devam eder.

Düşünce ve amel arasındaki farkı iyi anlamak gerekir.

Düşünce aynı anda hem "0" hem de "1" gibidir. Bir milisaniyede 0'dan 1'e geçebilir.
Amel ise ya "0" ya da "1" dir artık. Ameli oluşturan itici düşüncemiz artık gerçek ve korunmuş düşüncemiz kabul edilir. Çünkü yaşanmışlık hafızamızi oluşturan yapı taşı olmuştur. İtibar edilen bir düşünce rütbesi alır.



Auramızı düzeltmek istiyorsak bunu güzel işler yaparak başarabiliriz ancak. Güzel düşünceler bizi harekete geçirmiyorsa DPF olarak fixlenemezler. Başka düşünceler tarafından kolayca baltalababilirler. Her davranışımız bir düşüncemizi save eden ve onu bir sonraki davranışımız için muhakeme algoritmamıza katan bir girdilemedir.

Semavi dinler açısından bakarsak ta, 5B ye geçtiğimiz zaman sadece amellerimizden çıkan enerjiler yanımıza kar kalacaktır.
Yani kimseyi benim kalbim güzel aslında melek gibiyim palavrası kurtaramayacak 😹
 
Yani kimseyi benim kalbim güzel aslında melek gibiyim palavrası kurtaramayacak 😹

Kalbi güzel olan kişi benim kalbim güzel demez. Kalbi güzel olmayan kişi de benim "kalbim güzel değil, hatta bildiğin hasetçi bir kalbim var" demez. O halde geriye tek bir bug kalıyor : kalbi kötü olan kişi her fırsatta kalbinin iyi olduğunu söyleme mecburiyeti hisseder. Çünkü kalbi temiz olanların itibarını bir an önce bünyesine katmak ister. Halbuki kalbi temiz insan bunun kargısını gütmez. Gerçek duyguyu akışla bereber yaşayanlarla, o duygunun imutasyonunu satanlar ruhen de ayrı dünyalarda yaşarlar.


Nerde bir "benim kalbim temiz" lafı duyarsam hemen anlıyorum ki o kişi bunun ne imtihanını vermiş ne de bedelini ödemiş henüz ve kendini kalbi gerçekten temiz kişilerle bir tutuyor. Kalbinin temiz olduğu dışarıdan sana ithaf edilen bir durumdur, senin kendi kendine cumhuriyet gibi ilan edebileceğin bir durum değil.
 
Son düzenleme:
Yani kimseyi benim kalbim güzel aslında melek gibiyim palavrası kurtaramayacak 😹
Kalp temizliği dediğimiz kişinin niyet yönelimi ile alakalıdır ve dış etkenler tarafından algılanamaz.

Kendimizi algılamaya çalıştığımızda gözlemci statüsünde olduğumuz için ; adımıza hüküm veren ''gözlemci ben'' ile ''ben'' aynı statüde değildir. Kısacası ''benim kalbim temiz '' diyen ben, gözlemci bendir. Dış koşuldur ve hükümsüzdür. Çünkü kişi gözlemci olduğunda yönelim, dilinden çıkacak cümleye uygun ya da kabul edilebilir argümanlar sunar.

Tam da söylediğin gibi aslında.. egzotik palavra.. Uzadıkça, en uzağa gidebilir cinsten.
 
Benim kalbim temiz diyen kişi kalbinin temizliğini hissediyor da olabilir şimdi, ama ne kadarının temiz olduğunu, hangi şartlarda temiz olduğunu tam tartamaz. Gaybı bilemez çünkü, o yüzden de bu işin raconu peşin peşin konuşarak kendine kapak olușturabilecek durumlardan kaçınmaktır. Karma bekçi gibidir. Laf ağızdan çıktı mı sınanma da illa gelir.

Fatih Terim'den ișittiğim çok güzel bir söz var :

Eline henüz kötülük yapma fırsatı geçmeyen insanları da mutlak iyi insanlar olarak varsaymak gibi bir özelliğimiz vardır der.

Benim kalbim temiz diyen kişinin kalbi anca züğürttür. 😀

Kaptanın ustalığı deniz durgunken anlaşılmaz.
 
Aura, fiziksel, duygusal ve ruhsal durumları gösterebilir. Aura bozulduğunda, çeşitli olumsuz etkiler ortaya çıkabilir.

1. Duygusal Dengesizlikler
Bireyler duygusal dengesizlikler yaşayabilir. Bu, kaygı, korku, huzursuzluk veya depresyon gibi duygusal durumların artmasına neden olabilir. Duygusal dengeyi sağlamakta zorlanan bireyler, genel yaşam kalitelerinin düşmesine neden olabilir.

2. Fiziksel Rahatsızlıklar
Aura, bazı inanç sistemlerine göre bireyin fiziksel sağlığı ile de bağlantılıdır. Aura bozulması, baş ağrıları, mide rahatsızlıkları veya diğer fiziksel belirtilerle ilişkilendirilebilir. Alternatif tıpta, aura bozulması genellikle bedende enerji dengesizliği olarak kabul edilir ve bu da fiziksel rahatsızlıkları tetikleyebilir.

3. Ruhsal Sorunlar
Bireylerin ruhsal durumları da aura ile bağlantılıdır. Aura bozulduğunda, ruhsal sorunlar ortaya çıkabilir. Bu, ruhsal bir kriz, içsel huzursuzluk veya kendine yabancılaşma gibi durumları içerebilir. Birey, kendi iç dünyasıyla olan bağlantısını kaybetmiş hissedebilir.

4. Bağlantı Kaybı
Aura, bireyin çevresiyle olan bağlantısını da temsil eder. Aura bozulduğunda, bireyler sosyal ilişkilerinde zorluklar yaşayabilir. Duygusal ve ruhsal dengesizlikler, insanlarla olan etkileşimleri olumsuz etkileyebilir ve yalnızlık hissine yol açabilir.

5. Düşünce Süreçlerinde Değişiklikler
Aura bozulduğunda, bireylerin düşünce süreçlerinde karmaşa yaşanabilir. Konsantrasyon güçlüğü, belirsizlik veya karar verme zorluğu gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu durum, bireyin günlük yaşamını ve işlevselliğini olumsuz etkileyebilir.

6. Enerji Kaybı
Aura bozulduğunda, birey kendisini enerjisiz veya bitkin hissedebilir. Enerji kaybı, genel yaşam kalitesini etkileyebilir ve bireyin fiziksel aktivitelerine olan isteğini azaltabilir.
Sevgili Ori ;
Ben enerjimi ne zaman toparlasam ne zaman ayranın güçlendiğini hissetsem ex partnerlerden biri mutlaka cikageliyor ve tüm enerjimi alıp gidiyor.Dua,meditasyon,runeler neredeyse tüm ekolleri denedim başladığım noktaya geri dönüyorum onlar bir şekilde karşıma çıkınca.Enerjimi kimseye çıldırmak istemiyorum.Ne yapmalıyım?
Bu arada onlarla iletişim kanallarım kapalı telefon sosyal medya vb baglantimiz yok ya isyerime geliyorlar beklemediğim bir anda karşıma çıkıyorlar ya da karşıma çıkıyorlar çok sinir bozucu şekilde.(Isyerim mağaza olduğu için sadece görünce başka bir alana geçiyorum.)
 
Sevgili Ori ;
Ben enerjimi ne zaman toparlasam ne zaman ayranın güçlendiğini hissetsem ex partnerlerden biri mutlaka cikageliyor ve tüm enerjimi alıp gidiyor.Dua,meditasyon,runeler neredeyse tüm ekolleri denedim başladığım noktaya geri dönüyorum onlar bir şekilde karşıma çıkınca.Enerjimi kimseye çıldırmak istemiyorum.Ne yapmalıyım?
Bu arada onlarla iletişim kanallarım kapalı telefon sosyal medya vb baglantimiz yok ya isyerime geliyorlar beklemediğim bir anda karşıma çıkıyorlar ya da karşıma çıkıyorlar çok sinir bozucu şekilde.(Isyerim mağaza olduğu için sadece görünce başka bir alana geçiyorum.)
Yaşam tarzınızı değiştirebilirsiniz. Ex olmazsa sorun da olmaz.
 
Geri
Üst