Ansolo
Kayıtlı Üye
Yolda yürürken ayağınızın altından pek çok börtü böcek, karınca geçti. Hiçbirinin farkında oldunuz mu?
Ya da şöyle soralım, umursadınız mı onları?
Cevap büyük ihtimalle hayır, değil mi?
İşte uzaylıların dünyamızı ziyaret etmemesi ya da ediyorsa bile bizimle iletişime geçmemesinin en büyük sebeplerinden birisi olarak bu kabul ediliyor. Bizlerin burada olduğumuzu biliyorlar fakat umursamıyorlar. Çünkü geldiğimiz teknolojik gelişmişlik seviyesi, onlara sorun yaratabilecek durumda değil henüz ve onlar için bir tehlike teşkil etmiyoruz. Onlar da bizi tek kelime ile sallamıyorlar.
Varlığımızın farkındalar, ama insan denilen varlığı kayda değer görmüyorlar.
YA DA...
2. Etrafta birçok aktivite ve ses var ama bizim teknolojimiz çok ilkel ve biz mesajları yanlış yerden bekliyoruz.
Günümüzde, elimize bir volki-tolki alıp bir binayı gezdiğimizi ve insanların nerede olduğunu bulmaya çalıştığımızı düşünün. Herkes SMS attığı, WhatsApp’tan yazdığı için hiçbir şey duymayız. Böylece binanın boş olduğunu düşünürüz.
3. Dünya dışı zeki yaşamlar hali hazırda Dünya’yı ziyaret etmiş olabilir, ama o esnada biz henüz burada olmamış olabiliriz.
Olayın aslına bakacak olursak, Dünya üzerindeki insan şeklindeki yaşam sadece 50.000 yıldır var olmaktadır, evrenin yaşı ile karşılaştırıldığında, zaman içerisinde ne denli kısa olduğunu anlayabiliriz. Eğer temas bu zaman diliminden önce gerçekleşti ise, sadece birkaç ördek havalanmış ve geri suya konmuş olabilir. Hatta kaydedilen geçmiş 5.500 sene öncesine kadar gitmektedir. Bir grup ilkel avcı-toplayıcı kabilesi, biraz çılgın uzaylı macerası yaşamış ama bu macerayı gelecekteki kimselere anlatmanın hiçbir yolunu keşfedememiş olabilirler.
4. Yüksek akıl seviyesine erişmiş süper-yırtıcı medeniyet, herkesten çok çok üstün ve bu üstünlüğü, belli seviyeyi geçen bir medeniyet gördükçe onların yok etmek sureti ile saklıyor.
İşte bu olasılık sahiden bizler için fazlasıyla can sıkıcı olurdu. Bizi henüz öldürmediler çünkü, bütün yeni yükselen medeniyetleri öldürmenin anlamı yok. Bu gereksiz yere kaynak ve zaman kaybı olurdu. Çünkü yeni yükselen medeniyet zaten kendi kendini de yok edebilir. Ama belli bir noktaya eriştiklerinde Süper-yırtıcı medeniyet harekete geçiyor ve bu gelişmekte olan medeniyeti ortadan kaldırıyor. Çünkü onlara göre, bu çömez medeniyet, bir virüs gibi büyümeye başlayacak ve yayılacak. Bu kurama göre, evrende ilk defa belli bir medeni üstünlüğü sağlayan tür kazandı. Artık kimsenin bir şansı yok.
5.Yüksek medeniyetler bizim varlığımızın farkında ve bizi uzaktan gözlemliyorlar (Hayvanat Bahçesi Etkisi)
Bildiğimiz kadarı ile süper akıllı medeniyetler var ve bizim dünyamız onlar için kocaman bir doğal milli park. Bizim gibi gezegenler için geçerli bir görüşe, “Bak ama sakın dokunma” kuralına tabiler. Biz onları fark edemiyoruz çünkü onlar bizi gözetlemek isteyen ve bizden kat kat gelişmiş bir medeniyete mensuplar. Bize gözükmeden, bizi gözlemlemeyi gayet iyi bilmekteler.
6.Gerçeklik konusunda büyük bir yanılgı içindeyiz.
Birçok açıdan düşündüğümüz birçok şey tamamen yanlış olabilir. Evren bu açıdan bakıldığında gördüğümüz gibi, ama hologram misali başka bir açıdan bakıldığında tamamen farklı gözüküyor olabilir. Ya da uzaylılar zaten bizizdir. Yüksek seviyedeki bir medeniyet tarafından bir deney icabı ya da bir nevi aşılama gibi, bu dünyaya bırakılmış olabiliriz. Hatta şöyle bir ihtimal de var; başka bir akıllı bir yaşam formunun dünyasında bir bilgisayar benzeşiminden ibaretizdir. Bu benzeşim içerisinde insanlardan başka bir tür kodlanmadığı için sadece biz olabiliriz.
ALINTI.
Ya da şöyle soralım, umursadınız mı onları?
Cevap büyük ihtimalle hayır, değil mi?
İşte uzaylıların dünyamızı ziyaret etmemesi ya da ediyorsa bile bizimle iletişime geçmemesinin en büyük sebeplerinden birisi olarak bu kabul ediliyor. Bizlerin burada olduğumuzu biliyorlar fakat umursamıyorlar. Çünkü geldiğimiz teknolojik gelişmişlik seviyesi, onlara sorun yaratabilecek durumda değil henüz ve onlar için bir tehlike teşkil etmiyoruz. Onlar da bizi tek kelime ile sallamıyorlar.
Varlığımızın farkındalar, ama insan denilen varlığı kayda değer görmüyorlar.
YA DA...
2. Etrafta birçok aktivite ve ses var ama bizim teknolojimiz çok ilkel ve biz mesajları yanlış yerden bekliyoruz.
Günümüzde, elimize bir volki-tolki alıp bir binayı gezdiğimizi ve insanların nerede olduğunu bulmaya çalıştığımızı düşünün. Herkes SMS attığı, WhatsApp’tan yazdığı için hiçbir şey duymayız. Böylece binanın boş olduğunu düşünürüz.
3. Dünya dışı zeki yaşamlar hali hazırda Dünya’yı ziyaret etmiş olabilir, ama o esnada biz henüz burada olmamış olabiliriz.
Olayın aslına bakacak olursak, Dünya üzerindeki insan şeklindeki yaşam sadece 50.000 yıldır var olmaktadır, evrenin yaşı ile karşılaştırıldığında, zaman içerisinde ne denli kısa olduğunu anlayabiliriz. Eğer temas bu zaman diliminden önce gerçekleşti ise, sadece birkaç ördek havalanmış ve geri suya konmuş olabilir. Hatta kaydedilen geçmiş 5.500 sene öncesine kadar gitmektedir. Bir grup ilkel avcı-toplayıcı kabilesi, biraz çılgın uzaylı macerası yaşamış ama bu macerayı gelecekteki kimselere anlatmanın hiçbir yolunu keşfedememiş olabilirler.
4. Yüksek akıl seviyesine erişmiş süper-yırtıcı medeniyet, herkesten çok çok üstün ve bu üstünlüğü, belli seviyeyi geçen bir medeniyet gördükçe onların yok etmek sureti ile saklıyor.
İşte bu olasılık sahiden bizler için fazlasıyla can sıkıcı olurdu. Bizi henüz öldürmediler çünkü, bütün yeni yükselen medeniyetleri öldürmenin anlamı yok. Bu gereksiz yere kaynak ve zaman kaybı olurdu. Çünkü yeni yükselen medeniyet zaten kendi kendini de yok edebilir. Ama belli bir noktaya eriştiklerinde Süper-yırtıcı medeniyet harekete geçiyor ve bu gelişmekte olan medeniyeti ortadan kaldırıyor. Çünkü onlara göre, bu çömez medeniyet, bir virüs gibi büyümeye başlayacak ve yayılacak. Bu kurama göre, evrende ilk defa belli bir medeni üstünlüğü sağlayan tür kazandı. Artık kimsenin bir şansı yok.
5.Yüksek medeniyetler bizim varlığımızın farkında ve bizi uzaktan gözlemliyorlar (Hayvanat Bahçesi Etkisi)
Bildiğimiz kadarı ile süper akıllı medeniyetler var ve bizim dünyamız onlar için kocaman bir doğal milli park. Bizim gibi gezegenler için geçerli bir görüşe, “Bak ama sakın dokunma” kuralına tabiler. Biz onları fark edemiyoruz çünkü onlar bizi gözetlemek isteyen ve bizden kat kat gelişmiş bir medeniyete mensuplar. Bize gözükmeden, bizi gözlemlemeyi gayet iyi bilmekteler.
6.Gerçeklik konusunda büyük bir yanılgı içindeyiz.
Birçok açıdan düşündüğümüz birçok şey tamamen yanlış olabilir. Evren bu açıdan bakıldığında gördüğümüz gibi, ama hologram misali başka bir açıdan bakıldığında tamamen farklı gözüküyor olabilir. Ya da uzaylılar zaten bizizdir. Yüksek seviyedeki bir medeniyet tarafından bir deney icabı ya da bir nevi aşılama gibi, bu dünyaya bırakılmış olabiliriz. Hatta şöyle bir ihtimal de var; başka bir akıllı bir yaşam formunun dünyasında bir bilgisayar benzeşiminden ibaretizdir. Bu benzeşim içerisinde insanlardan başka bir tür kodlanmadığı için sadece biz olabiliriz.
ALINTI.