embriyo
Elit Üye
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Her açtığımda, beyazdan siyahı
Gökyüzünün derinliklerindeki yıldızlı görüntüyü
Ve de insan kalabalıklarının içinden sevdiğim insanı
Ayırt etmemi sağlayan, iki göz verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Gece ve gündüz demeden,
Ağustos böceklerinin, kanaryaların şarkılarını
Çekiç ve motor seslerini, köpek havlamalarını, fırtınaları
Ve sevdiğimin narin sesini
Bütün genişliği boyunca boyunca kaydeden şeyi,
Kulağı verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Haykırıp düşünebildiğim kelimeleri
Anne, arkadaş, kardeş, yanan ışık gibi kelimeleri
Ve sevdiğim insana giden ruhumun rotası gibi kelimeleri
Düşünüp ve açıklayabilmem için bana
Sesi ve alfabedeki kelimeleri verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Onlarla şehirleri, göletleri, deniz kıyılarını
Çölleri, dağları ve geniş düzlükleri
Ve senin evini, sokağını ve bahçeni gezdiğim
Yorgun ayaklarımın yürüyüşünü verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Yıkıntılardan ayağa kalkışı ayırabilmeyi
Şarkımı oluşturan, sizin şarkınızla aynı olan şarkıyı oluşturan,
İki temel maddeyi; gülücüğü ve gözyaşını verdiği için teşekkürler
Herkesin şarkısı olan benim kendi şarkımı…
Bana çok şey veren hayata teşekkürler)))
Nedenini bilmeden geçip giden zamanın içinde, hiç düşündünüz mü ne kadar teşekkür ettiğinizi..??
Hayatı yaşanılır kılan , bir nefesi daha halkana katabilmen ve onunla nefes alabilmeyi öğrenmen,güleryüzle hürmet sloganı olan teşekkür etmekten ne olursa olsun vazgeçmeyelim ...)
Binbir zahmet ve marifetle hazırladığı sofra için eşinize, çayınızı veya suyunuzu ayağınıza getiren çocuklarınıza; Sahip olduklarınıza, sahip olmanız için sizi dünyaya getiren anne babanıza, en sinirli anınızda bile sizi alttan alan, olgunluk ve büyük bir sanırla dinleyen sevgilinize, sizi bunaltıcı sıcaklarda dayanılmaz kokulardan kurtarmak için çöplerinizi toplayan çöpçünüze, bakkalınıza, komşunuza, postacınıza ve saymakla bitmeyecek ama hayatımızın bir anında mutlaka sizinle olan insanlara…
En son ne zaman teşekkür ettiniz?..
Hiç düşündünüz mü?
Ne demek
“Teşekkür etmek…”?
Günümüzün modern insanı için konuya ekonomik boyut katarak cevaplayalım soruyu;
“Sıfır maliyetle dünyanın en karlı yatırımıdır teşekkür etmek. Basit bir minnet ifadesi, emeklerin karşılığı olarak, maddi değer içermeyen bir ödeme aracı.”
Cengiz Aytmatov, her okuduğumda gözlerimde bulutlar biriktiren ve kalbimin direğini sızlatan “Selvi Boylum Al Yazmalım” adlı romanında sevgiyi şöyle betimler Asya’nın ağzından;
“Sevgi emektir…”
Tamam, kabul. Hayatımız dayanılmaz sıkıntılarla geçiyor.
Sorunlar büyük… İşsizlik, pahalılık, terör ve hayallerin asla vücut bulmadığı bir yaşam alanı. Tarifi imkansız bir stres fırtınası altında yaşıyoruz!
Teşekkür etmek, işte bu fırtınadan, huzura, sakinliğe ve insan olmanın dayanılmaz erdemine açılan bir kapıdır. Kibirden arınmanın formülize edilmiş şeklidir…
Şeytanın avukatı filmini anımsayın lütfen… Ne diyordu şeytan gözleri sevinçten parlayarak?..
“En sevdiğim günahtır kibir!”
Neredeyse sevgi dahil herşeyin maddiyatla ölçüldüğü bu vahşi dünyada belki de şeytandan uzak durmanın, kalp kırmaktan ziyade gönüllerde taht kurmanın büyülü şifresidir, bu basit iki sözcük.
Deneyin, göreceksiniz…
Herşeyiniz olan çocuğunuzun gözlerindeki masumiyetten anlayacaksınız. Tam tabiriyle, “Saçını süpürge eden” eşinizin mahçup mutluluğunu göreceksiniz. İş yerinde rakip saydığınız mesai arkadaşınızdaki şaşkınlığı fark edeceksiniz. Sevdiğinizin gülümsemesinde huzur bulacaksınız…
En küçük emek için, lütfen “Teşekkür” ediniz…
Sevdiklerimize teşekkür ederim demek zor gelmesin...
Alıntı
Her açtığımda, beyazdan siyahı
Gökyüzünün derinliklerindeki yıldızlı görüntüyü
Ve de insan kalabalıklarının içinden sevdiğim insanı
Ayırt etmemi sağlayan, iki göz verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Gece ve gündüz demeden,
Ağustos böceklerinin, kanaryaların şarkılarını
Çekiç ve motor seslerini, köpek havlamalarını, fırtınaları
Ve sevdiğimin narin sesini
Bütün genişliği boyunca boyunca kaydeden şeyi,
Kulağı verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Haykırıp düşünebildiğim kelimeleri
Anne, arkadaş, kardeş, yanan ışık gibi kelimeleri
Ve sevdiğim insana giden ruhumun rotası gibi kelimeleri
Düşünüp ve açıklayabilmem için bana
Sesi ve alfabedeki kelimeleri verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Onlarla şehirleri, göletleri, deniz kıyılarını
Çölleri, dağları ve geniş düzlükleri
Ve senin evini, sokağını ve bahçeni gezdiğim
Yorgun ayaklarımın yürüyüşünü verdiği için teşekkürler
Bana çok şey veren hayata teşekkürler
Yıkıntılardan ayağa kalkışı ayırabilmeyi
Şarkımı oluşturan, sizin şarkınızla aynı olan şarkıyı oluşturan,
İki temel maddeyi; gülücüğü ve gözyaşını verdiği için teşekkürler
Herkesin şarkısı olan benim kendi şarkımı…
Bana çok şey veren hayata teşekkürler)))
Nedenini bilmeden geçip giden zamanın içinde, hiç düşündünüz mü ne kadar teşekkür ettiğinizi..??
Hayatı yaşanılır kılan , bir nefesi daha halkana katabilmen ve onunla nefes alabilmeyi öğrenmen,güleryüzle hürmet sloganı olan teşekkür etmekten ne olursa olsun vazgeçmeyelim ...)
Binbir zahmet ve marifetle hazırladığı sofra için eşinize, çayınızı veya suyunuzu ayağınıza getiren çocuklarınıza; Sahip olduklarınıza, sahip olmanız için sizi dünyaya getiren anne babanıza, en sinirli anınızda bile sizi alttan alan, olgunluk ve büyük bir sanırla dinleyen sevgilinize, sizi bunaltıcı sıcaklarda dayanılmaz kokulardan kurtarmak için çöplerinizi toplayan çöpçünüze, bakkalınıza, komşunuza, postacınıza ve saymakla bitmeyecek ama hayatımızın bir anında mutlaka sizinle olan insanlara…
En son ne zaman teşekkür ettiniz?..
Hiç düşündünüz mü?
Ne demek
“Teşekkür etmek…”?
Günümüzün modern insanı için konuya ekonomik boyut katarak cevaplayalım soruyu;
“Sıfır maliyetle dünyanın en karlı yatırımıdır teşekkür etmek. Basit bir minnet ifadesi, emeklerin karşılığı olarak, maddi değer içermeyen bir ödeme aracı.”
Cengiz Aytmatov, her okuduğumda gözlerimde bulutlar biriktiren ve kalbimin direğini sızlatan “Selvi Boylum Al Yazmalım” adlı romanında sevgiyi şöyle betimler Asya’nın ağzından;
“Sevgi emektir…”
Tamam, kabul. Hayatımız dayanılmaz sıkıntılarla geçiyor.
Sorunlar büyük… İşsizlik, pahalılık, terör ve hayallerin asla vücut bulmadığı bir yaşam alanı. Tarifi imkansız bir stres fırtınası altında yaşıyoruz!
Teşekkür etmek, işte bu fırtınadan, huzura, sakinliğe ve insan olmanın dayanılmaz erdemine açılan bir kapıdır. Kibirden arınmanın formülize edilmiş şeklidir…
Şeytanın avukatı filmini anımsayın lütfen… Ne diyordu şeytan gözleri sevinçten parlayarak?..
“En sevdiğim günahtır kibir!”
Neredeyse sevgi dahil herşeyin maddiyatla ölçüldüğü bu vahşi dünyada belki de şeytandan uzak durmanın, kalp kırmaktan ziyade gönüllerde taht kurmanın büyülü şifresidir, bu basit iki sözcük.
Deneyin, göreceksiniz…
Herşeyiniz olan çocuğunuzun gözlerindeki masumiyetten anlayacaksınız. Tam tabiriyle, “Saçını süpürge eden” eşinizin mahçup mutluluğunu göreceksiniz. İş yerinde rakip saydığınız mesai arkadaşınızdaki şaşkınlığı fark edeceksiniz. Sevdiğinizin gülümsemesinde huzur bulacaksınız…
En küçük emek için, lütfen “Teşekkür” ediniz…
Sevdiklerimize teşekkür ederim demek zor gelmesin...
Alıntı