aris
Kayıtlı Üye
SEVAPLAR VE MANEVİYAT
Bireyler doğalarına göre sevap işlemek durumundadırlar. Ancak, bu Yaratan’a yaklaşma arzularına bağlı değildir; birçok inanan ya da inanmayan kendilerine genelde Yaratan ile ilgili sorular sormazlar, yaratılışın amacı, ıslah olmak vb.
Bu insanlar basit anlamıyla Yukarı’dan kendilerini değiştirmek için bir arzu almamışlardır ve mekanik olarak fiziksel hareketleri kendilerine öğretilen gelenekler olarak yapmaktadırlar. İnsanları, ülkeleri, erkek ve kadını, çocuk ve yetişkini bu mekanik olarak yapılan davranışlar ayırır.
Açıkçası, kendisini manen yükseltmek isteyen bir insan bu arzuyu Yaratan’dan alır. Dolayısıyla henüz böyle bir arzuyu Yukarı’dan almamış bir insanla arasında fark olur. Bu yüzden insanlar, görünüşlerine, cinsiyet ve ırklarına göre ayrılmamalıdırlar. Konu maneviyat çalışıp çalışmamaları değildir. Maneviyatı çalışanlar sadece Yukarı’dan arzu alıp çalışmak istediklerini ifade eden insanlardır. Kadınlar arasından da manevi edinimi olan insanlar çıkmıştır.
Melekler manevi dünyalarda bir takım hareketleri gerçekleştiren robotlardır: bir yerden bir yere hareket ettirirler, başka bir işleri yoktur. Manen yükselemezler ya da insanlar gibi manevi basamaklardan tırmanamazlar. Melekler manevi basamaklarda hareket gerçekleştiren güçlerdir.
İlhamın dereceleri kişinin kişisel çabasından gelir. Bizim dünyamızda sadece Yaratan, yaratılan insan ve Yaratan’a giden yol olan manevi/içsel çalışma vardır. İnsanın çevresi (toplum, aile, dostlar) Yaratan’la kişi arasında Yaratan’ın bizleri etkilemek için kullandığı şeylerdir. İnsan bazen çok acı çektiği ve hayal kırıklıkları geçirdiği tahammül edilemeyen ve zor koşullar altına konulur.
alıntı
Bireyler doğalarına göre sevap işlemek durumundadırlar. Ancak, bu Yaratan’a yaklaşma arzularına bağlı değildir; birçok inanan ya da inanmayan kendilerine genelde Yaratan ile ilgili sorular sormazlar, yaratılışın amacı, ıslah olmak vb.
Bu insanlar basit anlamıyla Yukarı’dan kendilerini değiştirmek için bir arzu almamışlardır ve mekanik olarak fiziksel hareketleri kendilerine öğretilen gelenekler olarak yapmaktadırlar. İnsanları, ülkeleri, erkek ve kadını, çocuk ve yetişkini bu mekanik olarak yapılan davranışlar ayırır.
Açıkçası, kendisini manen yükseltmek isteyen bir insan bu arzuyu Yaratan’dan alır. Dolayısıyla henüz böyle bir arzuyu Yukarı’dan almamış bir insanla arasında fark olur. Bu yüzden insanlar, görünüşlerine, cinsiyet ve ırklarına göre ayrılmamalıdırlar. Konu maneviyat çalışıp çalışmamaları değildir. Maneviyatı çalışanlar sadece Yukarı’dan arzu alıp çalışmak istediklerini ifade eden insanlardır. Kadınlar arasından da manevi edinimi olan insanlar çıkmıştır.
Melekler manevi dünyalarda bir takım hareketleri gerçekleştiren robotlardır: bir yerden bir yere hareket ettirirler, başka bir işleri yoktur. Manen yükselemezler ya da insanlar gibi manevi basamaklardan tırmanamazlar. Melekler manevi basamaklarda hareket gerçekleştiren güçlerdir.
İlhamın dereceleri kişinin kişisel çabasından gelir. Bizim dünyamızda sadece Yaratan, yaratılan insan ve Yaratan’a giden yol olan manevi/içsel çalışma vardır. İnsanın çevresi (toplum, aile, dostlar) Yaratan’la kişi arasında Yaratan’ın bizleri etkilemek için kullandığı şeylerdir. İnsan bazen çok acı çektiği ve hayal kırıklıkları geçirdiği tahammül edilemeyen ve zor koşullar altına konulur.
alıntı