"Ölüm" , 3B bir tabirdir. Kutunun içinden bakarak sadece kutunun içini görüp, hakikati yalnızca ilk değerlendirmelere göre zahirden yorumlamaktır. Canlı Varlıklar zamanla işlev kaybı yaşarayak ölüm denen biyolojik iflas edişlerle aramızdan silinip giderler.
4B ara katmanından bakıldığında ise "ölüm" bir "ayrışmadır". Uzaya çıkan bir roket belli yüksekliklerde nasıl ki itiş modüllerini ardında bırakıyorsa, beden de ruhu daha ileriye taşıyacak görevini yapmış ve artık kendi atmosferinde kalarak geriye (toprağa) dönmüş olur. Kurana göre bir çok insan uzay roketi değil, uzay roketini ittiren yakıt modülü mertebesinde olduğu için ileri varlık alemlerinde karşılık bulamazlar.
5B den bakıldığında ise 'ölüm' biraz daha derinlemesine anlam kazanır. "Ayrışma" artık yeterli anlam ifade etmez 5B için. 5B'de ölüm "portal" anlamına gelir. Ait olduğun aleme transit geçtiğin bir portala doğru planlı bir şekilde iletilirsin. Belki 5B+ ye ilerlersin, belki 3B ye gerilersin. Belki de kendi kendini hiçbir zaman bilemedin ve varlık iddian da hiç oluşmadı derinlerinde.
Daha üst boyutlarda ölümün çok farklı alametif harikaları da olabilir. Müjde veya hüsran, kavuşma veya uykudan uyanma gibi. 3B'de köklenme yaşayan ve seçimlerini sadece 3b' den yana kullanan insanımsılar için ölüm, her türlü tatkaçıran ve hayvanlaştıran bir düşüncedir. Çünkü sadece hayvanlarda ölüm duygusu ve sorgulama yoktur. Dürtüselliğe sapan insan öleceğini taa ölene kadar farkedemez çünkü.