Adam oğlunu arabasıyla okula götürüyor. Yolda bir kaza oluyor ve baba ölüyor. Çocuk ağır yaralı. Ambulans geliyor. Çocuğu hastaneye kaldırıyorlar. Çocuğun hemen ameliyat olması gerekiyor. Ameliyat masasına yatırıyorlar. Çok cerrah içeri giriyor ve çocuğu görür görmez ben bu çocuğu ameliyat edemem, diyor, bu benim oğlum.
Acıklı öykümüz bitti... Ne olup bitiyor? Çocuğun iki babası mı var? Hayır, çocuğun iki babası yok... Babalardan biri üvey mi, hayır... Cerrahın oğlu yaralanan çocuğa çok mu benziyor? Hayır...
Yanıt son derece doğal. Beynimizin nasıl kalıplara girdiğine çok güzel örnektir bu hikaye. Beynimiz öylesine kalıplaşmış ki, cerrahın kadın olabileceğini, yani çocuğun annesi olabileceğini düşünemiyoruz bile... Kadın-erkek eşitliğinden yana olabiliriz, ama eşitsizlik biz ayrımına varmadan beynimize işlemiş.
-alıntıdır
Acıklı öykümüz bitti... Ne olup bitiyor? Çocuğun iki babası mı var? Hayır, çocuğun iki babası yok... Babalardan biri üvey mi, hayır... Cerrahın oğlu yaralanan çocuğa çok mu benziyor? Hayır...
Yanıt son derece doğal. Beynimizin nasıl kalıplara girdiğine çok güzel örnektir bu hikaye. Beynimiz öylesine kalıplaşmış ki, cerrahın kadın olabileceğini, yani çocuğun annesi olabileceğini düşünemiyoruz bile... Kadın-erkek eşitliğinden yana olabiliriz, ama eşitsizlik biz ayrımına varmadan beynimize işlemiş.
-alıntıdır