aris
Kayıtlı Üye
“MUTLULUK” YAPILAN İYİ ŞEYLERİN YANSIMASIDIR - ŞAMATİ 58
Mutluluk yapılan iyi şeylerin bir “yansımasıdır.” Eğer yapılanlar Keduşa’ya (Kutsallık) ait ise, o zaman mutluluk hissedilir. Ancak bilmeliyiz ki bir de Klipa’nın (Kabuk) algılanması vardır. Keduşa olup olmadığını bilebilmemiz için yapılan analizde, Keduşa’da “akılda” neden vardır, ancak Sitra Ahra’da (Öteki Taraf) hiç bir neden yoktur, zira başka bir tanrı verimsizdir ve meyve vermez. Dolayısıyla, kişi mutluluk ile gelince, çalıştığı manevi kitapların sözlerini incelemeli ve maneviyatın aklını keşfetmeli.
Aynı zamanda bilmeliyiz ki mutluluk kişiye yaptığı iyi şeylerden dolayı MAN, olarak yansıyan ışıktır. Yaratan kişiyi içinde bulunduğu yere göre mahkûm eder. Başka bir deyişle, kişi eğer Cennetin Krallığının yükünü sonsuzluk uğuruna üstlenirse, o zaman üzerinde hemen ulu bir yansıma olur.
Kişi bulunduğu dereceden düşeceğini bile bilse, O hala kişiyi bulunduğu yere mahkûm eder. Yani, kişi eğer şimdi sonsuzluk uğruna Cennetin Krallığının yükünü üstlenme kararı aldı ise, bu konum bütünlük olarak kabul edilir.
Ancak, kişi Cennetin Krallığının yükünü üstlenme kararı aldı ise ve bu koşulun içinde sonsuza kadar kalmasını istemiyorsa, o zaman içinde bulunduğu bu an ve yaptığı bütünlük sayılmaz ve doğal olarak, Üst Işık gelip üzerinde barınamaz. Bunun nedeni bütün ve sonsuz olduğundandır ve O değişmez. Ancak bir kişi, istese bile içinde bulunduğu koşul daimi değildir.
(MA`N) Mayin Nukvin – Dişi Sular.
alıntı
Mutluluk yapılan iyi şeylerin bir “yansımasıdır.” Eğer yapılanlar Keduşa’ya (Kutsallık) ait ise, o zaman mutluluk hissedilir. Ancak bilmeliyiz ki bir de Klipa’nın (Kabuk) algılanması vardır. Keduşa olup olmadığını bilebilmemiz için yapılan analizde, Keduşa’da “akılda” neden vardır, ancak Sitra Ahra’da (Öteki Taraf) hiç bir neden yoktur, zira başka bir tanrı verimsizdir ve meyve vermez. Dolayısıyla, kişi mutluluk ile gelince, çalıştığı manevi kitapların sözlerini incelemeli ve maneviyatın aklını keşfetmeli.
Aynı zamanda bilmeliyiz ki mutluluk kişiye yaptığı iyi şeylerden dolayı MAN, olarak yansıyan ışıktır. Yaratan kişiyi içinde bulunduğu yere göre mahkûm eder. Başka bir deyişle, kişi eğer Cennetin Krallığının yükünü sonsuzluk uğuruna üstlenirse, o zaman üzerinde hemen ulu bir yansıma olur.
Kişi bulunduğu dereceden düşeceğini bile bilse, O hala kişiyi bulunduğu yere mahkûm eder. Yani, kişi eğer şimdi sonsuzluk uğruna Cennetin Krallığının yükünü üstlenme kararı aldı ise, bu konum bütünlük olarak kabul edilir.
Ancak, kişi Cennetin Krallığının yükünü üstlenme kararı aldı ise ve bu koşulun içinde sonsuza kadar kalmasını istemiyorsa, o zaman içinde bulunduğu bu an ve yaptığı bütünlük sayılmaz ve doğal olarak, Üst Işık gelip üzerinde barınamaz. Bunun nedeni bütün ve sonsuz olduğundandır ve O değişmez. Ancak bir kişi, istese bile içinde bulunduğu koşul daimi değildir.
(MA`N) Mayin Nukvin – Dişi Sular.
alıntı