"Gizlimabet Parapsikoloji Platformu"

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

Kur'an'ın değiştirildiği gerçeği

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Yazgıt
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Yazgıt

Kayıtlı Üye
Selamun Aleyküm, Kuran değiştirildi çünkü Peygamber efendimiz (S.A.V) sürgün ettirdiği Hakem ailesinin oğlu olan Mervan'ın Emevi devletinin işine gelecek şekilde Kuran-ı Kerimi değiştirmesi gerçeği var. İsteyen varsa video atabilirim, Mervan Kuranı yakması gerçeğide göz önünde bulundurulmalıdır. Bu arada kaynak isteyenler olabilir izlediğim videoyu çeken kişi yeterince kaynaklar ile bilgi sunmaktadır.

Sizlerin fikride önemli, siz bu hakta ne düşünüyorsunuz?
 
aleyküm selam, islam inancına sahipsen değiştirildiğini kabul edemezsin zaten, İslam inancına sahip değilsen diğer tüm kitapların değiştirildiğine inandığın gibi kuranın da değiştirilmesinin diğer kitaplar gibi aynı ihtimalde olucağını herkes bilir
 
Selamun Aleyküm, Kuran değiştirildi çünkü Peygamber efendimiz (S.A.V) sürgün ettirdiği Hakem ailesinin oğlu olan Mervan'ın Emevi devletinin işine gelecek şekilde Kuran-ı Kerimi değiştirmesi gerçeği var. İsteyen varsa video atabilirim, Mervan Kuranı yakması gerçeğide göz önünde bulundurulmalıdır. Bu arada kaynak isteyenler olabilir izlediğim videoyu çeken kişi yeterince kaynaklar ile bilgi sunmaktadır.

Sizlerin fikride önemli, siz bu hakta ne düşünüyorsunuz?
Ben bunu mantıklı buluyorum ama tek aklıma yatmayan bir nokta var.
Kuran'daki matematik nasıl tuttu aynı şekilde? Sayısal oranlar ve değerler var mesela. Ayetlerin sayısı, harflerin değeri falan. Bunların hepsi değişmiş olsa nasıl olurdu?
 

aynı numerolojiyi tüm kitaplara uygulayabilirsin
Bu adam beyaza beyaz dese ben mor diye camı açıp bağırırım, onun dediği hiçbir sey referansım olamaz o ayrı konu da...
"İslama inanıyorsan kuranın degıştiğine inanmazsın" bir dogma. Kuranın içinde musafın değişmezliğinden bahsedilmez. Kuran'ın korunacağından bahsedilir ki bu korunmadan kasıt bile değişmezlik unsuru olamaz. Kuran dışında bir kaynaktan bu inanç baz alınıyorsa zaten islama inanmıyor olmaya gerek yoktur. İslama inanan biri Kuran dısında bir kaynağın bilgilerini kesin işlemek zorunda değildir.
Değiştiyse bir kez değişti ve matbaa gibi süreclerin ardından da değişmedi haliyle...
Ancak buna göre havas sure ve kuran üzerinden yapılan matematiğe göre sonuç verdigine ve kullanımda olduğuna göre ya bu ilimler değişimden sonra kökleşti ve değişmis haliyle bir egregor haline geldi ya da degişmedi...İkisinden biri.
 
Bu adam beyaza beyaz dese ben mor diye camı açıp bağırırım, onun dediği hiçbir sey referansım olamaz o ayrı konu da...
"İslama inanıyorsan kuranın degıştiğine inanmazsın" bir dogma. Kuranın içinde musafın değişmezliğinden bahsedilmez. Kuran'ın korunacağından bahsedilir ki bu korunmadan kasıt bile değişmezlik unsuru olamaz. Kuran dışında bir kaynaktan bu inanç baz alınıyorsa zaten islama inanmıyor olmaya gerek yoktur. İslama inanan biri Kuran dısında bir kaynağın bilgilerini kesin işlemek zorunda değildir.
Değiştiyse bir kez değişti ve matbaa gibi süreclerin ardından da değişmedi haliyle...
Ancak buna göre havas sure ve kuran üzerinden yapılan matematiğe göre sonuç verdigine ve kullanımda olduğuna göre ya bu ilimler değişimden sonra kökleşti ve değişmis haliyle bir egregor haline geldi ya da degişmedi...İkisinden biri.
Kurana inanıyorsan Hicr 9.ayet

Hiç şüphesiz, Zikri (Kur’an-ı Kerim’i) Biz indirdik, Biz; ve elbette (kıyamete kadar) Onu (bu kutsal metni değiştirilmekten ve dejenere edilmekten koruyup aynen) muhafaza edicileri de Biziz.
 
Tüm semavi dinlerde kitapların korunacağı ve değiştirilemeyeceği yazar. Ancak baktığımızda emeviler gelip yalnız kutsal kitabımızın tüm nüshalarını yakmakla kalmıyor. Ezbere bilen tüm hafızları ve sahabeyi de öldürüyor. E baktığımızda peygamberin soyuna düşman kesilip peşine de düşüyorlar. O yüzden sorunuzun cevabı tam bir muamma. Kişisel görüşümü paylaşmam gerekirse ben bazı kısımların değiştirildiğini düşünüyorum. Bu nedenle kutsal kitabımızı okuyup idrak ettikten sonra günlük hayatımı şu şekilde düzenliyorum “Yapacağım bu davranış Allahı hoşnut eder mi?” Zaten bir müslümanın kendine sorması gereken en önemli sorulardan biri olduğunu düşünüyorum.
 
Kuranın değiştirildiğini düşünmek ona inanma zaafından kaynaklanır. Değiştiğine bir șüphede inanıyorsun da korunarak bugüne kadar geldiğine mi inanamıyorsun.

Kuranı Biz indirdik korumak ta bizim işimiz diyor. İçine şüphe düşmesin diye evvela indiği makamı, mucizatını ve inișine karşı koyulamadığını sana hatırlatıyor ki, indirmeye gücü yetenin korumaya da gücünün yeteceği konusunda müsterih olabilesin.

Ayrıca Müslümanları koruma garantisi vermiyor ki Allah, nushaları koruma garantisi de vermiyor. İmtihan bireyselde de kollektifte de devam edecek. Hafızlar da katledikebilir, nushalar da yakılabilir. 1400 yıldır kabede zaten okunuyor. O cepte. demek 1400 yıl içinde bozulamaz, o zaman ne kalıyor? Sahabe döneminde bozulmuș olsa belki iș yapar mantığı kalıyor.. İnanıyorsan prim verme. Şüpheye düşüyorsan bu da gayet normal bir durum. Şüphelere sürüklenerek genetiğindeki o muhakemeyi yapman için geldin sonuçta.
 
Son düzenleme:
Benim söylemeye çalıştığım da o. Musafın korunma garantisi de yok ayrıca belirtilmiyor. Onun kendisinin veya yol, yöntem anlamındaki metaforunun değiştirilmemesi, korunması demek değil. O yolun ve ekolün korunması demek. Yani musaf tahrip olsa da din zarar görmez denebilir.
Bir de parantez içindeki yorumu dikkate almıyoruz zaten. Yorum istemiyoruz. Yazıyor mu ? Yazmıyor.
 
Kuran'daki matematik nasıl tuttu aynı şekilde? Sayısal oranlar ve değerler var mesela. Ayetlerin sayısı, harflerin değeri falan. Bunların hepsi değişmiş olsa nasıl olurdu?
Tutmayan yerleri de var. Birkaç gün önce karşıma çıktı ama kaydetmemişim. Gün içinde bulabilirsem paylaşırım.

O cepte. demek 1400 yıl içinde bozulamaz, o zaman ne kalıyor? Sahabe döneminde bozulmuș olsa belki iș yapar mantığı kalıyor.. İnanıyorsan prim verme. Şüpheye düşüyorsan bu da gayet normal bir durum. Şüphelere sürüklenerek genetiğindeki o muhakemeyi yapman için geldin sonuçta.
Sahabe dönemi de iş yapmaz çünkü korunma garantisi var. Mantığa oturmuyor, havada kalıyor.

Değişip değişmediğini sorgulayabileceğimiz tek bir alan var o da Arap dili. Dilin asimile olmasıyla gelen anlam değişikliği, öz de asıl anlamı da içinde bulundurduğundan ( korunma ) mantıken değişmemiş oluyor.. Fakat servis edilen tercüme değişmiş oluyor.

Furkan, idrak üstü idraktir ama bugün Furkan nedir desek, genel kanı : Furkan = Kuran = Ölçü olacaktır.
Yanlıştır demiyorum fakat kısıtlıdır. İşte dille yapılan da tam olarak bu. Toplumsal ölçüde belirli bir kalıp yaymak.
 
Ben bunu mantıklı buluyorum ama tek aklıma yatmayan bir nokta var.
Kuran'daki matematik nasıl tuttu aynı şekilde? Sayısal oranlar ve değerler var mesela. Ayetlerin sayısı, harflerin değeri falan. Bunların hepsi değişmiş olsa nasıl olurdu?
Şimdi hocam bakın izledigim videoda tahmini olarak Kuran'daki 150 sayfanın degistirilmedigini anlatıyordu geri kalanların degistirildigi kanaatinde idi.
 
Tüm semavi dinlerde kitapların korunacağı ve değiştirilemeyeceği yazar. Ancak baktığımızda emeviler gelip yalnız kutsal kitabımızın tüm nüshalarını yakmakla kalmıyor. Ezbere bilen tüm hafızları ve sahabeyi de öldürüyor. E baktığımızda peygamberin soyuna düşman kesilip peşine de düşüyorlar. O yüzden sorunuzun cevabı tam bir muamma. Kişisel görüşümü paylaşmam gerekirse ben bazı kısımların değiştirildiğini düşünüyorum. Bu nedenle kutsal kitabımızı okuyup idrak ettikten sonra günlük hayatımı şu şekilde düzenliyorum “Yapacağım bu davranış Allahı hoşnut eder mi?” Zaten bir müslümanın kendine sorması gereken en önemli sorulardan biri olduğunu düşünüyorum.
Evet doğrudur, zaten Kuran'ın tahmini olarak 130-150 sayfası degiştirilmemiş geri kalanlar degistirildi izledigim video ve kendi goruslerim acısından soyluyorum. Yani kitabın 3/1 sadece degistirilmedi.
 
havas sure ve kuran üzerinden yapılan matematiğe göre sonuç verdigine ve kullanımda olduğuna göre ya bu ilimler değişimden sonra kökleşti ve değişmis haliyle bir egregor haline geldi ya da degişmedi...İkisinden biri
Tutmayan yerleri de var. Birkaç gün önce karşıma çıktı ama kaydetmemişim. Gün içinde bulabilirsem paylaşırım.
Mevcut birçok Kuran nüshasından eğer “Sad” harflerini sayarsanız, Araf Suresi’nde 97 değil, 98 “Sad” geçtiğine tanık olabilirsiniz. Bunun sebebi 7-Araf Suresi 69. ayette geçen “Bastatan” kelimesinin “Sin” yerine yanlışlıkla “Sad” ile yazılmasıdır. Hatta birçok nüshada söz konusu kelimenin üzerinde küçük “Sin” harfi yazılmıştır ve Arapça bir açıklama eklenmiştir; “Yukrau bis sini” yani “Sin ile okuyun” denmektedir.

Araf Suresi’nin 69. ayetinde geçen “Bastatan” kelimesinin “Sad” ile yazıldığı halde “Sin” harfiyle seslendirildiğini ileri süren tezden ayrı olarak bir başka tez daha ileri sürülmüştü: “Bastatan” kelimesi hem “Sin” ile hem “Sad” ile yazılabilir. Bu tartışmayı Türkçe’de “ağa” diye yazılan bir kelimenin; hem “aga” hem “ağa” diye yazılıp yazılamayacağı, her iki şekilden hangisi gibi okunacağı tarzındaki bir tartışmaya benzetebilirsiniz.

image-9.png

Alıntı_
 
Evet doğrudur, zaten Kuran'ın tahmini olarak 130-150 sayfası degiştirilmemiş geri kalanlar degistirildi izledigim video ve kendi goruslerim acısından soyluyorum. Yani kitabın 3/1 sadece degistirilmedi.
O halde matematik ölçülerin tutacağı şekilde yeniden yapıldı bunu ancak karşı bir güç
Mevcut birçok Kuran nüshasından eğer “Sad” harflerini sayarsanız, Araf Suresi’nde 97 değil, 98 “Sad” geçtiğine tanık olabilirsiniz. Bunun sebebi 7-Araf Suresi 69. ayette geçen “Bastatan” kelimesinin “Sin” yerine yanlışlıkla “Sad” ile yazılmasıdır. Hatta birçok nüshada söz konusu kelimenin üzerinde küçük “Sin” harfi yazılmıştır ve Arapça bir açıklama eklenmiştir; “Yukrau bis sini” yani “Sin ile okuyun” denmektedir.

Araf Suresi’nin 69. ayetinde geçen “Bastatan” kelimesinin “Sad” ile yazıldığı halde “Sin” harfiyle seslendirildiğini ileri süren tezden ayrı olarak bir başka tez daha ileri sürülmüştü: “Bastatan” kelimesi hem “Sin” ile hem “Sad” ile yazılabilir. Bu tartışmayı Türkçe’de “ağa” diye yazılan bir kelimenin; hem “aga” hem “ağa” diye yazılıp yazılamayacağı, her iki şekilden hangisi gibi okunacağı tarzındaki bir tartışmaya benzetebilirsiniz.

Ekli dosyayı görüntüle 2943

Alıntı_
Çok önemli detaylar. Ben arapça bilmiyorum ama anladım konuyu.
 
Kur'an değil, Kur'an'ın öğrettiği hakikatler bir gölge din olan Emevi dininin örtüsü altına gizlendi, nihayet bakan, artık zulme/adaletsizliğe/yobazlığa karşı cihad ilan etmiş bir İslam değil, sarayların ve otoritelerin tahtlarını destekleyici bir ideoloji halini almış başka dinler görüyor.

Gerçek ortada.

Kulun kula kulluğunu, hakikatin üzerini örtmeyi ve bütüncül anlamda şirk unsuru barındıran tüm mefhumları yerle yeksan eden vahiy karış karış kazınmış yeryüzüne, yolunu aydınlığa çevirmek isteyen buyursun.

Tahrif edilemezliği buradan doğar, şeytan insanları hedef şaşırtarak saptırır.

Allah ile aldatanların dini İslam değildir efendiler, o din muaviyelerin dinidir.

Selam.
 
Geri
Üst