Elfangel
Kayıtlı Üye
Birisiyle karşılaşırsınız... Benliğiniz, size kendisini takdim eder. Karşınızda duran kişi sizin bir suretinizdir.
Pekçok formlarda belirirsiniz kendi önünüzde; lakin bunların hepsi sizin kendi yansımalarınızdır. Bu yansımalar hakkında ne hissederseniz hissedin sizin bir yanınızı ortaya koyar onlar. Bu size uzak göründüğü denli ürkünç de gelir. Korkunç canavarları kendi kendinize davet ettiğinize inanamazsınız. Güzelliği ve güzel ruhları da kendinizin davet ettiğine inanamazsınız. Herhalukarda sizin bir yönünüz, sizin bazı düşünceleriniz, önünüzde ortaya çıkmaktadır. Karşılaşan kişi de bu şekilde ortaya çıkan kişi de bunu bilmeyebilir. Ancak burada görünmez bir işbirliği vardır. Birgün karşınıza perişan bir dilenci çıkabilir ya da varlıklı bir işadamı, ağlayan bir çocuk, acelesi olan bir insan, bir adam ya da bir kadın, yaşlı veya genç; bunların hepsi sizsiniz. Mümkün olan her nevi kombinasyonsizsiniz. Zaten sizin kendiniz oldukları için bu kişiliklerin hepsini gayetiyi tanırsınız. Sizden bir parçadır onlar, sizin bir yanınızdır. Onların hepsi sizsiniz.
Tüm bunlara yoldaki sarhoş bir adamı da ilave edebiliriz, ona karşı yabir empati besler ya da onu suçlarsınız; zira içinizdeki bir şeylerin tezahürüdür o adam.
Bir konsere gittiğinizde hayatınızda yarattığınız harikulade bir müziğe tanıklık edersiniz. Bir futbol maçına gittiğinizde oyuncuların hepsi sizsinizdir aslında; ev sahibi takım ya da konuk takım, kaybeden ya da kazanan, faul yapan ya da faul yapılan... Karakterleri belirler ve rol dağılımını yaparsınız. Hem yönetmen hem de yapımcısınızdır. Tüm rolleri oynarsınız. Onların adımlarıyla yürümektesiniz. Karşınızda tezahür eden herkes sizin konuğunuzdur. Onları davet etmiş olduğunuzu hatırlamayabilirsiniz, fakat onların varlığını inkar da edemezsiniz.
Belki de davetiyetinizi çok uzun zaman önce yazmıştınız ve onlara bugün ulaşmıştır. Belki de istemediğiniz bir şey için uzun uzun düşünmüş ve onu kendinize çağırmıştınız. Bu, bir haketme meselesi değildir. Suçlama ya da pişman olma meselesi değildir bu; lakin bir mesuliyet halidir. Hayal mahsulu ortaya çıkan bir hata da yapılmış olsa, örneğin bir kişiliğin yanlış tasavvur edilmesi gibi, farketmez. Artık sorumluluk sizdedir. Peronda duran sizsiniz. Hangi trene bineceğiniz size bağlıdır. Binebilir ve tekrar inebilirsiniz. İteklenip sıkıştırılabilirsiniz. Orada olan sizsiniz.
Yaşamın, reaktörü ve dinamosusunuz. Onun ekseni ve merkezisiniz. Sürecin kendisisiniz ve süreci işleyensiniz ve de neticesiniz. Nesne ve öznesiniz. Geçişli ve geçişsiz fiilerin kendisisiniz. Özel isimlersiniz, cins isimlerisiniz. Bunun iyi tarafı, istediğiniz her şey olabileceğiniz ve istediğiniz herkesle birarada olabileceğinizdir.
Alıntı
Pekçok formlarda belirirsiniz kendi önünüzde; lakin bunların hepsi sizin kendi yansımalarınızdır. Bu yansımalar hakkında ne hissederseniz hissedin sizin bir yanınızı ortaya koyar onlar. Bu size uzak göründüğü denli ürkünç de gelir. Korkunç canavarları kendi kendinize davet ettiğinize inanamazsınız. Güzelliği ve güzel ruhları da kendinizin davet ettiğine inanamazsınız. Herhalukarda sizin bir yönünüz, sizin bazı düşünceleriniz, önünüzde ortaya çıkmaktadır. Karşılaşan kişi de bu şekilde ortaya çıkan kişi de bunu bilmeyebilir. Ancak burada görünmez bir işbirliği vardır. Birgün karşınıza perişan bir dilenci çıkabilir ya da varlıklı bir işadamı, ağlayan bir çocuk, acelesi olan bir insan, bir adam ya da bir kadın, yaşlı veya genç; bunların hepsi sizsiniz. Mümkün olan her nevi kombinasyonsizsiniz. Zaten sizin kendiniz oldukları için bu kişiliklerin hepsini gayetiyi tanırsınız. Sizden bir parçadır onlar, sizin bir yanınızdır. Onların hepsi sizsiniz.
Tüm bunlara yoldaki sarhoş bir adamı da ilave edebiliriz, ona karşı yabir empati besler ya da onu suçlarsınız; zira içinizdeki bir şeylerin tezahürüdür o adam.
Bir konsere gittiğinizde hayatınızda yarattığınız harikulade bir müziğe tanıklık edersiniz. Bir futbol maçına gittiğinizde oyuncuların hepsi sizsinizdir aslında; ev sahibi takım ya da konuk takım, kaybeden ya da kazanan, faul yapan ya da faul yapılan... Karakterleri belirler ve rol dağılımını yaparsınız. Hem yönetmen hem de yapımcısınızdır. Tüm rolleri oynarsınız. Onların adımlarıyla yürümektesiniz. Karşınızda tezahür eden herkes sizin konuğunuzdur. Onları davet etmiş olduğunuzu hatırlamayabilirsiniz, fakat onların varlığını inkar da edemezsiniz.
Belki de davetiyetinizi çok uzun zaman önce yazmıştınız ve onlara bugün ulaşmıştır. Belki de istemediğiniz bir şey için uzun uzun düşünmüş ve onu kendinize çağırmıştınız. Bu, bir haketme meselesi değildir. Suçlama ya da pişman olma meselesi değildir bu; lakin bir mesuliyet halidir. Hayal mahsulu ortaya çıkan bir hata da yapılmış olsa, örneğin bir kişiliğin yanlış tasavvur edilmesi gibi, farketmez. Artık sorumluluk sizdedir. Peronda duran sizsiniz. Hangi trene bineceğiniz size bağlıdır. Binebilir ve tekrar inebilirsiniz. İteklenip sıkıştırılabilirsiniz. Orada olan sizsiniz.
Yaşamın, reaktörü ve dinamosusunuz. Onun ekseni ve merkezisiniz. Sürecin kendisisiniz ve süreci işleyensiniz ve de neticesiniz. Nesne ve öznesiniz. Geçişli ve geçişsiz fiilerin kendisisiniz. Özel isimlersiniz, cins isimlerisiniz. Bunun iyi tarafı, istediğiniz her şey olabileceğiniz ve istediğiniz herkesle birarada olabileceğinizdir.
Alıntı