aris
Kayıtlı Üye
İnsan Dışındaki Şuurlu Yaşam Türleri
Şüphesiz yaratılan her varlığın bir yaradılış amacı vardır. Kur’an, Allah’ın tüm şuurlu varlıkları yaratma amacını “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.(Zâriyat,56)” diyerek belirtmektedir. Burada her şeyden önce Kur’an’ın “Cin” kelimesi ile neyi kastettiğini belirlemek gerekmektedir.
“Cin” kelimesi,Kur’an’da insanın beş duyusu ile algılanamayan tüm şuurlu varlıklar için kullanılmaktadır. Yaygın halk inanışı cinlerin yalnızca Dünya’da yaşayan şuurlu varlıklar olduğu yönündedir, ancak Kur’an’ın bakış açısına göre cin kelimesi Dünya Dışı Şuurlu yaşam türlerini de kapsar.
Kur’an’da sıklıkla geçen, “cin” tanımı, çoğu yerde Dünya’yı insanlarla paylaşan şuurlu canlıları kastetse de, birçok yerde de bu tanım Dünya dışı şuurlu varlıkları kasteder. Kur’an bu canlıları bahsederken “cin” tanımının yanı sıra “katımızdan elçiler” tanımını da kullanmaktadır ki, kanımca bundan kasıt çoğu yorumcunun öne sürdüğü gibi “melekler” değil, dünya dışında yaşayan “üst akıl sahibi görevlilerdir.”
Kur’an rahatlıkla görülebileceği gibi, insan harici şuurlu varlıkları ikiye ayırmaktadır. Biz bu eserde Dünya’da yaşamasına rağmen, boyut farkı nedeni ile normal duyu organları vasıtasıyla kendilerini hissedemediğimiz “cinleri” değil, dünya dışında yaşayan “üst akıl sahibi” canlıları inceleyeceğiz. Ancak, temel bazı noktaların açıklığa kavuşması için her iki tür arasındaki önemli farkların ortaya koyulması gerekmektedir.
Burada kavram kargaşasına neden olmamak için, “cin” kelimesini Dünya üzerindeki insan harici şuurlu varlıkları tanımlamak için kullanacağız. Fakat belirttiğimiz gibi, Kur’an terminolojisinde bu kelime Dünya dışındaki varlıklar için de kullanılmaktadır.
alıntı