URUMHAMATAHAYİL
Yönetici
Toplumun her kesiminin kendine göre bir aşk anlayışı var. �Sonsuz� Hasan, spiritüel aşıkları çok iyi inceler de bir de ezoterik, hatta ezoterik/romantik aşıklara bakmak gerek. Bana kalırsa, ezoterik bakış açısına sahip kimseler aşkı biraz simya gibi düşünüyor herhalde ve kutsal birleşmeye inanıyor. Ama genelde bu eski simyacılar gibi deneme yanılma yöntemine çok açık.
Ezoterik konularla uğraşıyorsanız zaten öncelikle bir yalnızlığa mahkumsunuz. Çevrenizde bu konularla uğraşan kişi çok az zaten. Bir de farklı fraksiyonlara bölünmüşlük üstüne eklendikçe bu daha da durumu zorlaştırıyor. İşte o anda bu konuların yakınından geçen bir olduğu an , hemen ilahi bir duygu sarıyor benliği. (Bunu nereden mi biliyorum? Kişisel tecrübelerin yanında, grup üyeleri bir araya gelince gizemcilik mi konuşuluyor zannediyorsunuz?) İşte o anda Hah buldum! ya da Ruh ikizim! (şu ruh ikizliği ya da eş ruhluk da hâlâ anlayamadığım anlamsız bir kavram geliyor) gibi saf düşünceler benliğinizi sarıyor. Sonunda daha kim olduğunu doğru düzgün anlayamadığımız birine ezoterik ve simyasal bir aşk duyuyoruz. Bu da Ortaçağ aşklarına benzer bir durum ortaya çıkartıyor. Bu aslında bizim düşünce kalıplarımıza da uygun bir aşk olarak gözüküyor. Hemen tanrısal rastlantı , ilahi aşk, bütünün tamamlanması gibi kavramlar devreye giriyor ve olayı daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüştürüyor.
internete dolaşırken gördüm uzun bir makaleydi
sadece başını ekledim bu konudan dertliyim de insanlarla anlaşıyorum ama kendimi yanlız hissediyorum biri ile flört etmeye başlasam bile sıkılıyorum hemen hayatları yavan ve sıkıcı geliyor hele hele duygularını düşüncelerini ve ne olacağını bildiğim için içimden bişey yapmak gelmiyor kendimi kapatsamda görmezden gelsemde olmuyor sizlerde durum nasıl
Ezoterik konularla uğraşıyorsanız zaten öncelikle bir yalnızlığa mahkumsunuz. Çevrenizde bu konularla uğraşan kişi çok az zaten. Bir de farklı fraksiyonlara bölünmüşlük üstüne eklendikçe bu daha da durumu zorlaştırıyor. İşte o anda bu konuların yakınından geçen bir olduğu an , hemen ilahi bir duygu sarıyor benliği. (Bunu nereden mi biliyorum? Kişisel tecrübelerin yanında, grup üyeleri bir araya gelince gizemcilik mi konuşuluyor zannediyorsunuz?) İşte o anda Hah buldum! ya da Ruh ikizim! (şu ruh ikizliği ya da eş ruhluk da hâlâ anlayamadığım anlamsız bir kavram geliyor) gibi saf düşünceler benliğinizi sarıyor. Sonunda daha kim olduğunu doğru düzgün anlayamadığımız birine ezoterik ve simyasal bir aşk duyuyoruz. Bu da Ortaçağ aşklarına benzer bir durum ortaya çıkartıyor. Bu aslında bizim düşünce kalıplarımıza da uygun bir aşk olarak gözüküyor. Hemen tanrısal rastlantı , ilahi aşk, bütünün tamamlanması gibi kavramlar devreye giriyor ve olayı daha da içinden çıkılmaz bir hale dönüştürüyor.
internete dolaşırken gördüm uzun bir makaleydi
sadece başını ekledim bu konudan dertliyim de insanlarla anlaşıyorum ama kendimi yanlız hissediyorum biri ile flört etmeye başlasam bile sıkılıyorum hemen hayatları yavan ve sıkıcı geliyor hele hele duygularını düşüncelerini ve ne olacağını bildiğim için içimden bişey yapmak gelmiyor kendimi kapatsamda görmezden gelsemde olmuyor sizlerde durum nasıl