Cin-büyü ilişkisi ve büyü mekanizması.

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan aris
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

aris

Kayıtlı Üye
Büyüde Semboller

Büyüde kullanılan birtakım semboller vardır ki, bunlara genel olarak “vefk” adı verilir.

"Vefk, uygun gelme, denk düşme, işi iyi gitmek anlamlarına gelir. Eski çağlardan beri

insanlar, vefk denilen çeşitli şekilleri, kareleri, terkipleri, rakam ve harfleri bir araya getirerek dünya hadiselerine, kişilere, madde ve eşyaya etki etmeye çalışmışlardır.

İslam dünyasında vefk ilmi ve sayıların esrarı üzerine ilk eseri, Cabir İbn Hayyam

yazmıştır. Batıni, Hurufi ve İsmaili gibi batıl mezhepler, vefk, harf ve sayıları kutsal kabul

etmişlerdir.

İmam Gazali ise, Allah'tan başka şeylere yaratıcılık ve etki verip, sayı ve harflere kutsallık atfeden her türlü görüş ve inancı eleştirmiş, vefklerden medet umanları uyarmıştır.

Cinlerle İlişkisi

Büyü ne şekilde yapılırsa yapılsın, sonuçta cinlerle ilgili olduğu kanaati ortaktır.

Cinlerin Esrarı isimli kitabında İ.Şibli; "Büyünün kökü cinlere dayanır" diyor. ( ) İmam Şibli, age, s.31

Büyü ile yakından ilgili olan birinin kitabında konu şöyle anlatıyor;

“Büyü olayında çeşitli tılsım, vefk, dua ve semboller vardır. Bunlar her milletin diline,

harflerine, alfabelerine göre değişir. Ve bu tılsımlar, cinleri tahrik eder, cinleri hedef gösterir.

cinler, tılsım, büyülü söz ve semboller ile istihdam edilir. Herkesin eline geçen, piyasada bol

miktarda bulunan tırnak, havas kitabı dediğimiz tılsımların bulunduğu kitaplarda üfürükçü ve

muskacıların yaptığı büyüler kimseyi tutmaz..

Zannediliyor ki, yazılan üç beş tane kağıt parçası bu işleri yapıyor. Bunlar artık çok

gerilerde kaldı.Yalnız, kötülük amacıyla bazı şeyler yazılırsa, şeytanların yönlendirmesiyle kafir cinler burada yazılı şeyleri gerçekleştirmeye çalışır. burada büyü ve muskadan çok, cinni

şeytanların aldatması söz konusudur. yani, bir aileyi dağıtmaya, birilerini rahatsız etmeye yönelik yazılan muska, tılsım, büyülü söz veya yazı, ikinci derecede faktördür. birinci derece niyet ve bu niyeti gerçekleştirmeye hazır cinler vardır.” ( ) Doğan Mirzaoğlu, age, s.138

Bir başka kaynakta ise;

"Büyü yapmak isteyen sihirbazların, Allah'ın yasakladığı bir takım fiilleri işleyerek, şeytan ya da cinlere yaklaşmak istedikleri nakledilir. Tarih boyunca bu tür kimseler yıldızlara taparak, Allah'a şirk koşarak, şeytanı övüp, ona taparak, şeytanın yardımını temin etmeye çalışmışlardır.”( ) Cebeci, Kur'an'a göre cin-şeytan, s.67

Hıristiyan kaynaklarında da büyünün cinlerle ilgisi olduğuna işaret ediliyor;

“Yuhanna'nın vahyinde kaydedildiğine göre, sapıklık ve küfre destek olan alametleri yapanlar murdar cinlerdir. (Yuhanna'nın Vahyi, 16 \ 13-14)

İbn Haldun da, büyünün, cinlerin yardımı ile yapıldığını anlatıyor;

"Sihri yaparken ve sihri çözerken, (büyücü) üfürmesine ortak ettiği cinden söz alır, ona and içirir."( ) İbn Haldun, age, s.8

Bu bilgilerden çıkarılan sonuç odur ki; yukarıda sınıflandırılan ve konumuzla ilgili bulunan büyünün gerçekleşmesi için, dört unsur gerekmektedir;

I. Büyü yapmak isteyen kişinin cinlerle işbirliğinin olması,

II. Büyüde yardımcı olan cinlerin, inanmayan (kafir) cinlerden olması,

III. Büyücü kişinin yaptığı büyü işleminde kullandığı dua ya da metinlerin kullanılış

şeklinin “kutsala” hakaret anlamı taşıması,

IV. İnsanın yaratılışına ve şeytanın insan yüzünden Allah’ın huzurundan kovulmuş bulunması sonucuna bağlı olarak, “şeytan cinler”de oluşmuş öfke ve düşmanlığın tatminine yönelik olması. Yani, yapılması istenen şeyin, insana zarar verici ve insan neslini aşağılayıcı bir anlama gelmesi.

Büyüden ve Cin Algılamalarından, Neden Daha Çok Kadınlar Şikayetçi?

Cin algılamaları ile ilgili şikayetler ve büyü etkisinde kalma konusundaki rahatsızlıklar, erkeklere nazaran kadınlarda daha çok olduğu görülüyor.

Kadınların gebelik, emzirme, nişanlılık ve ilk evlilik dönemlerinde psişik etkilere açık oldukları muhakkaktır. Bunun yanında şu hususlar da, bu tür rahatsızlıklarla ilgili olarak akla gelmektedir.

Kadınların yapısal özellikleri bakımından problemler karşısında daha dayanıksız

olması ve çaresizlik hissetmeleri,

Genelde bilgiden yoksunluk ve hurafe türü inançların kadınlar arasında daha yaygın olması,

Kadınların, "şeyh" gibi ifade edilen kimselerden ölmüş de olsa medet ummaları, bir özelliği olduğu inancı ile "yatır" gibi yerlerden istekte bulunmaları, olağan üstü güçlerden beklenti içinde olmaları,

Büyücü, efsuncu gibi kimselerden çare umarak onlara müracaat edenlerin daha çok

kadınlar olması,

Bazı psikolojik rahatsızlıkların kadınlarda daha fazla görülmesi ve bu hastalıkların bu tür algılamalara zemin hazırladığı düşüncesi ile birlikte,

Eşleriyle aralarında gelişen problemlerde, problemin sebeplerine eğilerek çözüm aramaktan çok, bir hocaya gitmek, muska ya da sihir yaptırmak, kadınlarda, kötü bir alışkanlık haline gelmiş gibi görünüyor.
alıntı


 
Geri
Üst