p4inkiLLer
Kayıtlı Üye
‘‘Ne bildirilenlere yalnızca bildirildi diye,
ne hadislere yalnızca saygın geçmislerinden dolayı,
ne yalnızca söylentiden ibaret olan söylentilere,
ne yalnızca bilge kisiler yazdı diye bilge kisilerin eserlerine,
ne bir esinlenme anımızda bize melekler tarafından iletildigine inanmaya egilimli oldugumuz hayallere,
ne keyfi varsayımlardan çıkarılan sonuçlara,
ne mantıksal-nedensel bir iliski mevcutmus gibi görünen seylere,
ne de ögretmenlerimizin ve rehberlerimizin salt otoritesine inanmalıyız.
Ama eger bir yazı, ögreti ya da bildirilen mesaj idrak eden aklımız tarafından onaylanmıssa, o zaman ona inanmalıyız.’’
Sonunda da söyle özetledi: ‘Iste bu nedenle ben size, yalnızca duydugunuza inanmamayı, aksine, idrakine vararak inanmayı ve
bunun yükledigi tüm sorumlulugu üstlenerek davranmayı ögrettim.
(Kaynak: H.P.Blavatsky, Gizli ögreti, III. Cilt, S. 401)
ne hadislere yalnızca saygın geçmislerinden dolayı,
ne yalnızca söylentiden ibaret olan söylentilere,
ne yalnızca bilge kisiler yazdı diye bilge kisilerin eserlerine,
ne bir esinlenme anımızda bize melekler tarafından iletildigine inanmaya egilimli oldugumuz hayallere,
ne keyfi varsayımlardan çıkarılan sonuçlara,
ne mantıksal-nedensel bir iliski mevcutmus gibi görünen seylere,
ne de ögretmenlerimizin ve rehberlerimizin salt otoritesine inanmalıyız.
Ama eger bir yazı, ögreti ya da bildirilen mesaj idrak eden aklımız tarafından onaylanmıssa, o zaman ona inanmalıyız.’’
Sonunda da söyle özetledi: ‘Iste bu nedenle ben size, yalnızca duydugunuza inanmamayı, aksine, idrakine vararak inanmayı ve
bunun yükledigi tüm sorumlulugu üstlenerek davranmayı ögrettim.
(Kaynak: H.P.Blavatsky, Gizli ögreti, III. Cilt, S. 401)