Bir Dileği,İsteği Olanlar Ne Yapmalıdır ?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan aris
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

aris

Kayıtlı Üye
Evlenmek isteyen veya çocuğu olmayan kimse, sebeplere yapışmalı. İnsan, bir işin neticesinin iyi mi, kötü mü olacağını bilemez. Muhakkak şu işim olsun diye ısrar etmemeli, Hayırlı ise olsun demeli.

Kur’an-ı kerim ve dua, şartları gözetilerek okunursa, fayda verir. Okuyanın ve hastanın buna inanması gerekir. Kur’an-ı kerimin her harfi şifadır, dileklere devadır. Allahü teâlâ, (Kur’an-ı kerim, müminler için şifa ve rahmettir) buyuruyor.

Çocuğu olmayan veya evlenmek isteyenler veya herhangi bir dileği olanlar şunları yapmalıdır:
1- İstiğfar okumalı. (Malım çok, ama çocuğum olmuyor. Ne yapayım?) diyen kişiye, bir sahabi istiğfara devam etmesini söyledi. O da günde 700 defa istiğfar okurdu. Nihayet on çocuğu oldu. Hasan-ı Basri hazretlerine, kıtlıktan, fakirlikten, çocuğunun olmadığından şikayette bulunuldu. Hepsine de istiğfar etmesini söyledi. Sebebi sorulunca, Kur’an-ı kerimden üç âyet-i kerime okudu. Meali şöyle:
(Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin.) [Nuh 10-12]

Çocuklarını idarede sıkıntı çeken bir sahabiye Peygamber efendimiz, (Neden istiğfar etmiyorsun? Ben günde yüz defa istiğfar ederim) buyurdu. İstiğfar edileceği zaman yüz defa (Estağfirullah min külli ma kerihallah, Estağfirullah elazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) demeli ve manasını düşünerek söylemeli.

Manası şöyledir:
(Razı olmadığın şeylerden yaptıklarımı affet ve yapmadıklarımı yapmaktan koru. Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan Allah’a istiğfar eder ve günahlarıma pişman olup Ona sığınırım.) [Azim, zatı ve sıfatları kemalde, Hay, ezeli ve ebedi bir hayatla diri olan, Kayyum, zatı ile kaim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.]

2- Dileğine kavuşmak için, iki rekat namaz kılıp, sevabını Silsile-i aliyye denilen âlimlerin ruhuna hediye etmeli, bunların hürmeti için diye dua etmeli. Mesela, “Ya Rabbi, hayırlı bir çocuk nasip eyle” diye dua edip, “Bu duamı silsile-i aliyye büyükleri hürmetine kabul eyle” demeli. (Mekatib-i şerife)

Sabah ve yatsı namazından sonra silsile-i aliyyenin isimlerini, sonra Fatiha okuyarak ruhlarına gönderip, onları vesile ederek yapılan dua kabul olur. Tecrübe edilmiştir.

Ali Ramiteni hazretleri buyurdu ki:
(Günah işlememiş bir dil ile dua ediniz ki, kabul olsun!) Yani, Huda dostlarının huzurunda tevazu eyleyiniz, yalvarınız da, sizin için dua etsinler. İstigase, yani bir Veliye tevessül de, bu demektir.
[İsa aleyhisselama gelip derler ki, dua ediyorsunuz, devasız hastalıklar iyi oluyor. Hangi duayı okuyorsunuz, bize de söyler misiniz? İsa aleyhisselam da onlara okuduğu duayı söyler. Adamlar bir süre sonra tekrar gelirler, efendim okuyoruz okuyoruz bir şey olmuyor, acaba bize yanlış dua mı öğrettiniz derler. İsa aleyhisselam, (Dua doğru ama ağız yanlış) buyurur, yani doğru dua öğrettim, dua aynı dua ama, ağız aynı ağız değil!]

3- Âyât-i hırz, usulüne uygun okunur ve yanında taşınırsa, murat hasıl olur.

4- Adakta bulunmalı. Mesela, (Şununla evlenirsem, sevabı Seyyidet Nefise hazretlerine olmak üzere, Allah için, üç Yasin okumak nezrim olsun) denince, bu dileğin kabul olduğu tecrübe edilmiştir.

5- Dua izinli okunmalı! M. Masum hazretleri buyuruyor ki: (Duayı, âyet-i kerimeyi sevap kazanmak için okurken kimseden izin almaya lüzum yoktur. Bunlar şifa için, bir ihtiyacın hasıl olması, bir müşkülün hallolması için okunurken, tesir etmeleri, üstadın izin vermesine bağlıdır.) Üstad vefat etmişse, kitabından öğrenip okumak da izin almak olur. İzin alan, izin verenin vekili olur. Vekilin okuması, üstad gibi tesirli olur.

6- Bir dileği olan aşağıdaki duayı okumalıdır. Kör bir zat gelip, (Ya Resulallah! Allahü teâlâya dua et, gözlerim açılsın) dedi. Peygamber efendimiz de, (Kusursuz bir abdest al! Sonra, ya Rabbi! Sana yalvarıyorum. Sevgili Peygamberin Muhammed aleyhisselamı araya koyarak, senden istiyorum. Ey çok sevdiğim Peygamberim Muhammed aleyhisselam! Seni vesile ederek, Rabbime yalvarıyorum. Senin hatırın için kabul etmesini istiyorum. Ya Rabbi, bu yüce Peygamberi bana şefaatçı eyle! Onun hürmetine duamı kabul et) duasını okumasını söyledi. O da, abdest alıp dua etti. Hemen gözleri açıldı. [Tirmizi]
Bu duayı okuyanlar, maksatlarına kavuşmuşlardır.

Namaz kılmayanın, haram işleyenin ve kalbi gafil olanın duası kabul olmaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayanın okuması fayda vermez. Hak teâlâ, herşeyi bir sebep ile yaratmaktadır. Bir şeye kavuşmak isteyen, o şeyin sebebine yapışmalıdır. Rabbimiz, insana sıhhat, şifa vermek için, dua etmeyi, sadaka vermeyi ve ilaç kullanmayı sebep yapmıştır.

Sebeplere yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) Deylemi
 
-Ehl-i sünnüt itikadında olmayanın okuması fayda vermez-
Bu çok bencilce, saçma ve yanlış geldi bana.
Alevi, Bektaşi ya da diğerlerinin duası kabul olmuyor mu yani?
Bence gönderilen yazıların önce gönderen tarafından okunması, siteye eklenmesi çok daha doğru olacaktır..
Talihsiz olmuş yazı..
 
Ben namaz kılmıyorum,bu durumda boşa mı dua ediyorum ? Kendi fikrimce kalpten edilen dua mutlaka karşılığını bulur .
 
Ben namaz kılmıyorum,bu durumda boşa mı dua ediyorum ? Kendi fikrimce kalpten edilen dua mutlaka karşılığını bulur .

güzel arkadaşım tabiki kalpten edilen dua karşılıgını bulur ama karşılık diyoruz allahında bizden bekledigi bir karşılık vardır.bende sürekli namaz kılmıyorum ama bu sitedeki birbirinden güzel duaları okudugumda evvela allah rızası için 2rekatta olsa namaz kılıyorum.
 
arisçim paylaşım için çok teşekkür ederim.çok begendim yazılarının devamını bekliyorum.
 
Ehl-i sünnet demiş arkadaş,alevilikle bektaşilikle ilgisi yok onların duası kabul olmaz dememiş ki,bence çok güzel paylaşım olmuş.Teşekkürler...
 
Sevgili meriş ,daha geniş düşününce size hak verdim.Allah rızası için yapılan her şeyin bir karşılığı vardır allah katında.Elimizden geleni yapalım ötesinin takdiri yüce rabbimindir.Dilerim her ibadetimiz ve her yakarışımız hakkımızda hayırlar ile kabul görsün.Allah herkesin dualarını kabul etsin.
 
arkadaşım emeğine sağlık ,güzel ve faydalı bir paylaşım. devamını dilerim saygılar.
 
Paylaşımın için teşekkürler
ama
5- Dua izinli okunmalı! M. Masum hazretleri buyuruyor ki: (Duayı, âyet-i kerimeyi sevap kazanmak için okurken kimseden izin almaya lüzum yoktur. Bunlar şifa için, bir ihtiyacın hasıl olması, bir müşkülün hallolması için okunurken, tesir etmeleri, üstadın izin vermesine bağlıdır.) Üstad vefat etmişse, kitabından öğrenip okumak da izin almak olur. İzin alan, izin verenin vekili olur. Vekilin okuması, üstad gibi tesirli olur.
Allaha dua etmek için hiç kimseden izin alınması gerektigini kabul etmiyorum.Çünku islamiyeti diger dinlerden ayıran en büyük özellik Allah ile kul arasına hiçkimsenin giremiyecegidir.
Namaz kılmayanın, haram işleyenin ve kalbi gafil olanın duası kabul olmaz. Ehl-i sünnet itikadında olmayanın okuması fayda vermez.
Allah hiçbir kulunun duasını karşılıksız bırakmaz.Eger birisi Allah diye kalbini açıp dua ediyorsa belki bu dünyada belki ahirette ama mutlaka kabul olur.Bunun kararını bizler degil rabbim verir.
Mevlanana ne güzel söylemiş
Ne olursan ol yine gel..........
 
Geri
Üst