embriyo
Elit Üye
Evrende Galaksiler, Güneşler, gezegenler, cansız, mineral,bitki hayvan ve insan gibi titreşim hızlarına göre belirli topluluklar olarak form bulur. Her bir form birbiri ile bir araya gelişi tanrısal bir çekim koordinasyonuyla kusursuz olarak gerçekleşir.
Bilinç hayat platformuna gelişinden gidişine kadar karşılaşmış olduğu obje ve sujelerle iletişim halindedir. Evrensel yasalar gereği; Bilinç hem çekilen hem çeken konumundadır. Ve oluşan tüm iletişim değerleri olumlu yada olumsuz Mutlak tabloda kaydolur. İlahi koordinasyonlarla bir araya geldiği her şeye olumlu olarak değer kattığı gibi değer de kazanır.
Olumsuz durumlara gelince Evrenin negatif ağına bir olumsuz değer daha katmış demektir.
Şöyle ki; Kişi sabah ‘bugün çok kötü bir gün’diye düşünerek kalktığında, İşe yetişmek için arabasına bindiğinde arabası çalışmayacak ve üstüne kişi arabayı, kendini, kötü kaderini, suçlayacaktır. Talihsiz biri olduğunu düşünen kişi yolda yürürken ayağı taşa takılıp düştüğünde kendi dışında, taşı oraya o taşı koyanı ve kaderi suçlayacaktır. İşyerinde durduk yere suçlama yapan iş arkadaşının saldırıları sonucu o kişiyi suçlayacaktır. Halbuki geçmişinde o kişi hakkında’Bana zararlı olabilir’şeklinde negatif bir düşünceyi Evrenin negatif ağına kanca gibi atmıştır. Ve bu manyetik ağ tanrısal kusursuzlukla ve koordinatlarla vuku bulmuş olur.
Kısacası kişinin eline batan gülün dikenine, ayağına takılan taşa, arkadaşına, arabasına, bilgisayarına vs.. Alanına giren negatif enerjiyle çektiği tüm obje ve sujelerle arasında negatif manyetik bir ağ oluşur.
Bu ağdan kişinin özgür kalması; bu yaşadıklarının kendi düşüncelerinden kaynaklandığını fark etmesiyle gerçekleşir. Ve bu düşünce farkındalığını yaşamı boyunca sürdürdüğünde, gelecek negatif bağların önüne geçmiş olur.
Evine giren hırsızı, kaza yapmasına sebep olan dalgın şöförü, Günlük küçük talihsizlerin sebebi gördüğü herşeyi artık suçlamayacaktır. Bilecektir ki; kapısına gelen dilencinin sebebi, hala hastaneleri dolduran hastaların oluşu, hala ceza evlerinde tutulan suçluların oluşu, Hala rantları uğruna insanları sömüren devletlerin oluşu, savaşların oluşu, açlıkların oluşu hep kendinin de katılmış olduğu total düşüncelerdendir.
Bu düşünce farkındalığıyla kişi geçmiş negatif etkileşime girdiği her şeye üç tanrısal duyguyla nötrlemelidir. Evrensel yasalar gereği, negatif le pozitif dengelendiğinde nötrlenir. Nötr Evrenin Saf işlenmemiş değeridir.
Üç tanrısal duygu yönlendirmeye gelince: Af isteme, Minnet duyma, Koşulsuz sevgidir.
Şöyle ki; kişi yaşamış olduğu olguları kendi düşüncesiyle çektiği için Karşısındakinden bu duruma sebep oluşundan dolayı af isteği duygusu yöneltmeli, yaşamış olduğu deneyime ayna olduğu için minnet duygusuyla perçinlemeli ve her şeyin tek sahibi Yaradan la bir oluşundan dolayı koşulsuz sevgiyle doruk noktada duygu yönlendirmeyi bitirmelidir. Bu duygu boşalması sonucunda kişi olaydan özgür kalmış olur. Sürekli birbirini tekrarlayan kısır döngüden kurtulmuş olur. Kısacası Karmik Bağlarını iptal etmiş olur.
Kişi, bu üç unsuru hayatına giren canlı cansız her şeye yönlendirdiğinde kusursuz bir senaryonun hem senaristi, hem oyuncusu, hem de izleyeni olur. Sonsuz özgürlük deniziyle BİR olur..
Alıntı..
Bilinç hayat platformuna gelişinden gidişine kadar karşılaşmış olduğu obje ve sujelerle iletişim halindedir. Evrensel yasalar gereği; Bilinç hem çekilen hem çeken konumundadır. Ve oluşan tüm iletişim değerleri olumlu yada olumsuz Mutlak tabloda kaydolur. İlahi koordinasyonlarla bir araya geldiği her şeye olumlu olarak değer kattığı gibi değer de kazanır.
Olumsuz durumlara gelince Evrenin negatif ağına bir olumsuz değer daha katmış demektir.
Şöyle ki; Kişi sabah ‘bugün çok kötü bir gün’diye düşünerek kalktığında, İşe yetişmek için arabasına bindiğinde arabası çalışmayacak ve üstüne kişi arabayı, kendini, kötü kaderini, suçlayacaktır. Talihsiz biri olduğunu düşünen kişi yolda yürürken ayağı taşa takılıp düştüğünde kendi dışında, taşı oraya o taşı koyanı ve kaderi suçlayacaktır. İşyerinde durduk yere suçlama yapan iş arkadaşının saldırıları sonucu o kişiyi suçlayacaktır. Halbuki geçmişinde o kişi hakkında’Bana zararlı olabilir’şeklinde negatif bir düşünceyi Evrenin negatif ağına kanca gibi atmıştır. Ve bu manyetik ağ tanrısal kusursuzlukla ve koordinatlarla vuku bulmuş olur.
Kısacası kişinin eline batan gülün dikenine, ayağına takılan taşa, arkadaşına, arabasına, bilgisayarına vs.. Alanına giren negatif enerjiyle çektiği tüm obje ve sujelerle arasında negatif manyetik bir ağ oluşur.
Bu ağdan kişinin özgür kalması; bu yaşadıklarının kendi düşüncelerinden kaynaklandığını fark etmesiyle gerçekleşir. Ve bu düşünce farkındalığını yaşamı boyunca sürdürdüğünde, gelecek negatif bağların önüne geçmiş olur.
Evine giren hırsızı, kaza yapmasına sebep olan dalgın şöförü, Günlük küçük talihsizlerin sebebi gördüğü herşeyi artık suçlamayacaktır. Bilecektir ki; kapısına gelen dilencinin sebebi, hala hastaneleri dolduran hastaların oluşu, hala ceza evlerinde tutulan suçluların oluşu, Hala rantları uğruna insanları sömüren devletlerin oluşu, savaşların oluşu, açlıkların oluşu hep kendinin de katılmış olduğu total düşüncelerdendir.
Bu düşünce farkındalığıyla kişi geçmiş negatif etkileşime girdiği her şeye üç tanrısal duyguyla nötrlemelidir. Evrensel yasalar gereği, negatif le pozitif dengelendiğinde nötrlenir. Nötr Evrenin Saf işlenmemiş değeridir.
Üç tanrısal duygu yönlendirmeye gelince: Af isteme, Minnet duyma, Koşulsuz sevgidir.
Şöyle ki; kişi yaşamış olduğu olguları kendi düşüncesiyle çektiği için Karşısındakinden bu duruma sebep oluşundan dolayı af isteği duygusu yöneltmeli, yaşamış olduğu deneyime ayna olduğu için minnet duygusuyla perçinlemeli ve her şeyin tek sahibi Yaradan la bir oluşundan dolayı koşulsuz sevgiyle doruk noktada duygu yönlendirmeyi bitirmelidir. Bu duygu boşalması sonucunda kişi olaydan özgür kalmış olur. Sürekli birbirini tekrarlayan kısır döngüden kurtulmuş olur. Kısacası Karmik Bağlarını iptal etmiş olur.
Kişi, bu üç unsuru hayatına giren canlı cansız her şeye yönlendirdiğinde kusursuz bir senaryonun hem senaristi, hem oyuncusu, hem de izleyeni olur. Sonsuz özgürlük deniziyle BİR olur..
Alıntı..
