ACI TORBASI... ( Bir Sufi Öyküsü )

ermanakca

Banlı Kullanıcı
ACI TORBASI... ( Bir Sufi Öyküsü )

Bir adam çok acı çekiyormuş ve her gün Tanrıya dua edip,
Neden ben? Başka herkes çok mutlu görünüyor,
ben neden böyle acı ç...ekiyorum? Diyormuş.

Bir gün büyük bir umutsuzlukla Tanrıya dua etmiş:
Bana başka herhangi birinin acısını verebilirsin,
onu kabul etmeye hazırım ama benim acımı al. Artık dayanamıyorum.

O gece güzel bir rüya görmüş güzel ve çok açıklayıcı.
O gece rüyasında Tanrının gökyüzünde görünüp herkese,
Bütün acılarınızı tapınağa getirin, dediğini görmüş.

Herkes kendi acısından bıkmış durumdaymış aslında
herkes hayatının bir döneminde,
Herhangi birinin acısını kabul etmeye hazırım ama benimki al;
benimki çok fazla, dayanılmaz, diyormuş.

Böylece herkes kendi acılarını torbalara doldurmuş, tapınağa gitmiş
ve herkes çok mutlu görünüyormuş;
artık dualarının kabul olduğunu düşünüyorlarmış.

Bizim adam da tapınağa koşmuş. Tanrı,
Torbalarınızı duvar kenarına koyun, demiş.
Bütün torbalar duvar kenarına konmuş ve Tanrı,
Şimdi seçebilirsiniz, demiş.
Herkes istediği torbayı alabilir.

Ve en şaşırtıcı şey şuymuş: bu her zaman dua eden adam,
başka herkesten önce kendi torbasını seçebilmek için yanına koşmuş!
Ama çok şaşırmış çünkü herkes kendi torbasına koşuyor
ve tekrar onu seçmekten mutlu görünüyormuş.

Ne oluyormuş?

İlk defa olarak herkes başkalarının sefaletlerini,
başkalarının acılarını görüyormuş
onların torbaları da büyükmüş, hatta daha da büyükmüş!

Ve ikinci sorun şuydu ki, insan kendi acılarına alışıyordu.
Şimdi başka birininkini seçmek? Torbada ne tür acılar olduğunu kim bilebilirdi?

Uğraşmak niye?

En azından kendi acılarını tanırsın, onlara alışmışsındır, katlanılabilirler.
Yıllarca onlara katlanmışsındır niye bilinmeyeni seçesin?

Herkes evine mutlu bir şekilde dönmüş.

Hiçbir şey değişmemiş, aynı acıları geri götürüyorlarmış ama
herkes kendi torbasını alabildiği için mutluymuş ve gülümsüyormuş.

Ertesi sabah Tanrıya dua etmiş ve Dua için teşekkür ederim, demiş.
Bir daha asla böyle bir şey istemeyeceğim.

Sen bana her ne verdiysen iyidir, benim için iyi olmalı ki bana verdin...

OSHO…
 
Acı bir gerçektir ama acı çekmek zorunda değiliz.


Yönetici notu: İletiniz için renk ikonuna tıklamayınız.
 
Acı bir gerçektir ama acı çekmek zorunda değiliz.

Nasıl? Biliyorsanız bize de öğretin. Dua alırsınız.
 
Acı bir gerçektir ama acı çekmek zorunda değiliz.


Zorunda değilsiniz.Hatta yaşamak zorunda bile... Tanrı o kadar iyi ki bize her özgürlüğü vermiş fakat sizin dediğiniz zorunda olmama durumu biraz farklı algılanıyor. :)
Bir ağaç gibi düşünün kendinizi,meyve verene ve olana kadar kaç mevsimi döne döne yaşıyor.Aynı soğuk aynı kış aynı susuzluk kaç defa yaşanıyor bir ömürde.Sorunu olmayan bir insanı düşünemiyorum ki yoktur :)Önemli olan bu sorunları,acıları,yalnızlıkları tecrübe edinerek arkamıza atabilmek ve ''insan'' olabilmek..

''O'' ederse iyi eder.. Şükürler olsun :)
 
Bilgi insanı acıdan kurtarır.Acı bizim bir olaya kattığımız anlamdır."Acı var olana direnmedir"
Bir rapor hazırlamanız gerekebilir.Bir ev işi yapmanız gerekebilir.Eğer bu işi severek yaparsanız (bu işi eğlenceli hale getirerek)acı çekmezsiniz.Mesela ben uzun yolculukları sevmem.Ama bu yolculuğu verimli bir şekilde değerlendirip keyif alabilirim.Sevdiğim arkadaşım yanımda yok diye üzülmek yerine odağımı bakış açımı değiştirebilirim.
Ruhsal gelişimin anahtarlarından biride var olanı kabul etmektir.
 
acı ha.

kimse kendini kandırmasın, roller değişmedikçe insanlar asla mutlu olamaz.

bu yaradılışımızda var, olmasaydı insan isyanı yada kabullenmeyi seçmezdi.

yani ya sanalda mutlu mutlu yaşarsınız yada gerçekte yetişip sanalda mutlu olursunuz.

siz sadece her iki koşulda da tercihinizle gerçeği görebilirsiniz, gerçeği görebilmek o kadar kolay gözükse de yolu çok meşakkatli.

ben olmaktan biz olmaya geçmek belki bir nebze bunu açıklayabilir.

acı sadece taşıyamadıklarımıza yüklediğimiz bir isim değil.

saglıcakla ve ışıkla.
 
Çok güzel bir yazı, yapılan yorumlar da bir o kadar verimli. Sorunlara sahip tek kişi olmanın yanılgısından kurtulup, kendimizi dünyanın merkezinden çektiğimizde acıya bakış açımız da değişiyor.

Teşekkürler paylaşıma.
 
Geri
Üst